Kırmızı kanatlı orospuyum, Kırmızı ve kanatlı geleceğim, Korunmasız Ama korkusuz. Sulu şakalara güleceğim, Süs bitkileri alacağım çiçekçiden, Şehrin dör..
Günler, ardına takılırken gecenin, zaman eriyordu kaderin adımlarında. Yazın ardından gelen sonbaharda dökülüyordu kaderin sahipsizliği mısralarına. Kendisine benzediği için olsa gerek en sevdiği me..
Gece zehirler tenimiDudakların değdiğinden beri, Saatler susar, Susar sensizliğim, Bilirsin. Karşı kıyıya vurur aksin, Aksine dalgalanır deniz, Savrulmuşluğum vurur yüzüme..
Yazmak. Yazmak yalnızlığa ve yaşamaya kapı aralamaktır. Araladığınız her kapının ardından yeni bir dünya serilir ayaklarınıza. Sadece sizin olan bir dünya. Tasarruf hakkını özgürce kullanabileceğiniz ..
Günün geceye gebe kaldığı vakitlerde uyanırdı kader. Ve başlardı yaşamaya kendi hayatından ziyade başkalarının hayatlarında. Bir hayatın randevusu daha telefona müptela ediyordu kendisini. Telefonun ı..
Hiç gidilmemiş seferleri olur ya hayatımızın. Doğumdan, ölüme gitmek istediğimiz ama cesaret edip gerçekleştiremediğimiz seferler. Her birimizde farklı nedenlerle tezahür eden gidememelerimiz hep ukd..
Kırmızı pabuçlarımı giydim bugün de Ve kenarına bir iğne iliştirdim, Hayatıma seni iliştirdiğim gibi. Siyaha boyadım bedenimi, Bedenimde bıraktığın ‘seni’ sakladım...
İsmim nazlı. 9 ay önce bir araba tekerine sıkışmak üzereyken canım ablalarım beni kurtarmışlar. Soğuktan üşüdüğüm için sığınmışım araba tekerine. Araç şoförü tam hareket edeceği zaman benim varlığımı ..
Şimdi durgunlaşır deniz, Sessizce vurur ardınsıra dalgalar sensizliğe.Gün doğmak nedir bilmez, Müptela eder yalnız yüreğimi hüzne.Zaman gece yarısı...Gözlerin depreşir zihnimde.
Kaç şehir yokluğuna gebe kaldıKaç intihar aldı yüreğimi ellerindenBitmek bilmedi bitirdiklerimKırıldı yere düşen her damla umudumŞimdi gidiyorumBir şehri daha ardımda bırakarak..