Akçakoca'da Deniz üstü bir bar Cılgın bir yagmur Deniz kuduruyor Şominede bir meşe Boğmus her yani Bir dize sen yaziyorsun bir dize ben ..
Acıyla tütsülenip Gülüsümüzü öğüttük Aynalarda Bir öpucük Yıkıyabilirdi Tutkularımızi ..
Sen küçük adımlarla gelip Usul usul çözüyordun buzlarımı Ve ben Sen gelinceye kadar Hiç hissetmemistim bu kadar üşüdüğümü ..
Yılın en uzun gününde Sesimin yankısı bile yok Yalnızlıgı Damağıma yayıp dilimle Bir çatal kavun Bir yudum rakı Yuvarla gitsin Mesele ..
Rakıya falan da gerek yok aslında Bir sen gözlerin gülüşün olsun masada Ayyaş olurum ..
Her seferinde tekrar asiliyorum kureklere Dalgalarinda sallanip Kirpiklerinde uyuklayacagim Bir ada icin ..
Telvesinden öpüyorum Dökülüyor masaya gölgeler Sussak Ayılabilirdik aynalarda ..
Dağılmış Yalnızlığımı Tarıyorum Tıslıyor zaman Kıyısında duruyorum Dudaklarının Övgüye değer düşmelerim Pul pul dökülüyorum ..
Bilir misin yatağı değişmiş bir dere alıp götürür ne varsa çamura bulanır her şey ne can ne canan kan rev an ..
Eskiden Misafir odaları vardı ya Tozlu, loş Bu odaya Penceredeki Amerikan bezinin Küçücük deliğinden Sızan Güneşsin ..