Sabah.. Tan aydınlığı... Adam, sessizce kalktı. Giyindi, dışarı çıktı. Bugün iş yok. Tatil değil. İzin günü de değil. Bugünün öteki günlerden bir ayrıcalığı var. İşten atıldıktan sonraki ilk sabah....
Bir sokak çocuğuyum ben, Polislerden duydum.Onlarlasaklambaç oynuyordum.Her gün saklambaç oynarım benBüyükler ebe, bir saklanan benim.Sobeleyemez kimse beniNeden ..
“Her solcu genç, şiddeti tadacaktır!…” İşte böyle buyurur hegemonya! Egemenlik, kayıtsız şartsız Allah’ındır diyen hegemonyacı hegemonya, yani kraldan çok kral, tanrıdan çok tanrı olan heg..
Emperyalistlerce geri bırakılmış ülkelerin en büyük umudu, o ülkenin aydınlarıdır. Global bir emek sömürüsü karşısında dünyanın bütün emekçileri birleşmeli diyorsak, öncelikle üçüncü dünya ülkel..
Sanıyorum, kış sonlarıydı. Kışları oturma odası da olarak kullandığımız mutfaktaydık hepimiz. Camlar sarsıldı ilkin.. Sallantıyla birlikte, derinden gelen bir uğultu kapladı ortalığı.. Raflardaki taba..
Yıl 1988. Çeşitli edebiyat dergilerine aboneyim. Postadan dergilerimi aldığımda bambaşka bir dünyanın kapıları açılıyor; yazın dünyasının birbirinden renkli , birbirinden güzel sokaklarında uzun yürü..
Kara gecelerde kuruldu düzeniniz. Uçurum diplerinden gelen alçak tonda sesleriniz, ‘SÖZ’ü kana buladı. Yarınlardan kaygısız işbirlikçileriniz, işkence hamuruyla yoğrulmuş gevezeliklerde kor..
O, pek konuşmaz. Konuşsa da soyut bir zirvedeki yalnız insanın ses tonuyla konuşur. Sanki kendisine en yakın bulduğu kişiler, başkaca soyut zirvelerdeki başkaca yalnız insanlardır. Dünyanın en iyi i..
Herkes yazar, herkes bilgedir bu masal memleketinde... Evvel zaman içinde, paçalar çamur içinde.. bir varmış, bir yokmuş, yokluğun derdi çokmuş. Develer peygamberlerin, pireler devlerin iken, yok..
Matilla bir yazı yazdı. Destan demek daha doğru olur. Oku, oku bitmiyor. Başa gelen çekilirmiş. Yine de okudum o ‘destan’ı. Ben de bir zamanlar Troçki’nin yazdığı, daha doğrusu henüz tamamlayamadan,..