Ben YILDIZ, Çok severim adımı. Sevgili dedemden yadigârdır ismim. Kalabalık evin yalnız çocuğu olan “ben”in en iyi arkadaşı olan dedemden… Her akşam yemeği sonrasında geniş hayal gücü ve zekâsını..
“Ey Türk milletiDiline sahip çık, özen göster, bu iletiyi herkese dağıt…”Gün geçmiyor ki; posta kutuma bu mealdeki iletilerden biri düşmesin.E güzel…! Elbette ana dilimizin güzelliklerin..
7 Ocakta doğdum. Yani OĞLAK burcu oluyorum. Yalnız neredeyse hiçbir özelliğine uymam. Zaten bu yüzden de burçlara inanmam. Oğlak deyince ilk akla gelen inatçı keçilerden değilim mesela. İnat kiiim ben..
Bugün çok kararlıyım, üşenmiycem blog yazıcam.... Burası üşenmeyeceğim ve yazacağım olacak. Ama bilerek ve isteyerek yani taammüden böyle yapıyorum..:)) Hatta yazının devamındaki bu tür taammütle..
Böyledir işte DENİZ. Ben ona ne kadar hasretsem, ne kadar yaklaşmak istesem… Bir el sürer mavisini uzağa.Uzaktan daha uzağa. Ardından Yetişir sayısızlığım…* O kadar küçüktüm ..
Aman da ne eğlenceli bir işmiş de ben bunu bunca yıl fark edememişim. Yani şu son 3-4 yıldır anamdan emdiğim süt burnumdan gelmiş olsa da genel olarak işimi severim ben. Ama son birkaç gündür aldığım ..
Öncelikle bir açıklama yapmalıyım. Aşağıda yazacaklarım; “Bir blog nasıl yazılır ya da nasıl olmalıdır” sorusuna bir yanıt değildir. Çünkü bu konuda NİCELİK bazında söylenecek ne kadar söz varsa hepsi..
Dil devrimi ile sözlüğümüze girdiyse de, ilk yıllarda; “Baylar bayanlar / Merdivenden kayanlar” tekerlemesi dışında kendine kullanım alanı bulamayan BAYAN sözcüğünden bahsetmek istiyorum.Benim ço..
Gözlerinde, taze yeşil sevgi sürgünleri, Yüreğinde pamuk şekeri pembeleri, Baktı dünyaya çocuk! Süt mavisi yüreğini Ağrılı bir kızıla boyadı Savaşların ve şidde..
Geceyi yırtıp uçtu, Bir yıldıza kondu. Bir yıldızdan bir yıldıza damladı. Düşü sarsıldı yıldızın, Uykusu bölündü, Çılgın telaşlara düştü, Aradı köşe bucak..