Hiç örselenmeden çıkabilir miyizşiddetin kol gezdiği akıntının içinden... Çok uzun bir yol bugayya buışıkların bile kör olduğuçorak ins havzası. Çıkabilir misin ırgalanmadan<..
Günaydınım…Tebdili mekandan feragat iklimim…Seni gül kurusu şark çıbanım…Seni leyli işledim gamzelerime…Kelimeye ne hacet…Söze ne gam…Şifaen ben..
Bana bir şey söyle tam olsun gerçekten bir şey söyle kıyısındayım bulanık suyun… Merhaba de mesela… Köyden ince şehirden keskin… İki yıldız bir de dere bi..
Her elini cebine attığında Ben çıkıyorum içinden Bir tek karanfil Gülüyorum Katılıyorsun halime… Koşturuyor mecidiyenin başında Mendilci çocuk Abla alsana
Kelimeler, diyorum… Kafamın içinde, Kanatsız, Uçuşuyor diyorum… Atomlarına bölüyorum alemi, Kocaman gri mantar… Diyorum… Yükseliyor semaya… Görüyorum…
Yabancısıyım ben bu sabahların Kör bi soluncan gibi Dokunurum karanlığa. Yarın ateş Yarın benim Yarın duvar Yarın benim… Bir sarımlık tütün dum..
Velhasılı kelamın biri biterken…Bir başkası başlıyor…Çıkıp gitti Yarılmış ekmeğin buğusunaKatık edip Gelincik gözlü kıraç yüzünü…Ne Kervansaray lar boşaldıKimse duymadı…Kap..
Ne yatar ki şu yıldızlar koynunda geceninBir dirhem kapamadan gözleriniUyuduk mu sanırlar…Ben başkaBenimkisi düş arsızlığıIslak kanatlarımı ısrarlaBoğma..
Bende dedim evren Bu kelebek kanadı Bu tırtıl esareti… Yanarken İskenderiye'nin kitapları Kaç yüz yıl öteledi Atomun parçalanışını… Yorulmasaydı nevton Oturmasaydı o..
Bütün bağlarını sıksam memleketimin Vermez bana sarhoşluğunu… Birkaç alın çizgisi Birkaç kaz ayağı Çokça yıldız yansıması saçlarıma İşte o kadar… Buruk bir tren..