Çocukluk anılarımda yer eden, Bir oyundu; aslı hayata benzeyen, "Sona Kalan, Dona Kalır" denilen, Sözün özü; saf dışı edilen... Geç kalan, hep dibine kalır, "Kaynan..
Ya kara dehlizim ol, ya da alnı açık yarınım, Ben sevemedim bu ortası halleri, Ya boca et; ne var ne yoksa içindekileri, Ya da artık yağma, hep sus bulutum, Sevemedim..
Egemen ve Serap'a uzun yola küçük çocukla çıkmanın güçlüğünden bahseden o kadar çok kişi olmuştu ki. Ama onlar belki de çok şanslı bir çiftti. Evde hareketli olan çocukları arabada neredeyse hiç kı..
Cinsiyet; gece ve gündüz gibi kimlik verdi canlılara. Kadın ve erkek diye bölündü insanlar. Erkek ve dişi diye sınıflandırıldı hayvan dostlarımız. Hatta eşyalara bile ad oldu "topraklı erkek fiş" g..
Edebiyat, duygu ve düşüncelerin konakladığı gönül hanıdır. Bu han, yolu sözcük kervanından geçen, yüreği duygu yüklü herkesi ağırlar. Hancı, yayınevleri yolcu ise kalemiyle yola çıkan yazarlar ile ..
Üç aşağı beş yukarı aynıdır Çünkü insan her yerde insandır Gerçeklerimiz hep vardır Değmezlerimiz de olacaktır.Hayallerin bile iktisadını yaparız yeri gelir Bazen siner baz..
Günü ikiye bölmek istemiyorcasına uzattıkça uzatıyorum. Tıpkı sürükleyici bir romandan gözlerimi ayıramıyormuş ya da sevdiğim bir yemeği çabucak bitirmeyi istemiyormuşum gibi. Oysa araya bir uyk..
Açılmaz bazen dudaklar, Mühürlenir kalır öylece, Dil dönmez, sözler kapanır, Söyleneceklerse sinede kalır. Görmez bazen gönül, Perdesi tam kapanır, Söner sevdanı..
Az önce kısa süreliğine de olsa elektrikler kesildi. Yaşamsal faaliyetlerin bir kısmı dolayısıyla durdu. Geçici olarak dinlenme zamanı yani...Birden aklıma prizdeki fişleri çekmek geldi. Çünkü; elektr..
‘Çıkar”; yaşadığımız dünyanın bazen üstüne kurulduğu bazen de üzerine çöktüğü bir sözcük olarak hep karşımıza çıkar. Bazen büyük anlamların toplamı, bazen de duyguların çıkartmasıdır. Kendi..