Gün yorgunluğunu attı yine, Simsiyah yüzünden düşen, Bin parça yıldız hem de, Aydan ve yıldan umarsız. Uzaklaştın mı gündüzünden ey gece! Hasretinden mi boyandın karalar..
Yatağın içinde bir sağa, bir sola dönüyor bir türlü uyuyamıyordu. Dersten kafasını kaldırınca, kafası boşalınca hele bir de yataktaysa elinde değil hep çocukluğunu düşünüyordu. Çoğu zaman "şöyl..
Yeni doğmuş bir bebeği, Tutmak zordur, Sevgiyi kucaklamak, Düşürme aman sıkı tut.. Teni kadar hassas, Gülüşü kadar meleksi, Dokunuşu kadar narin, Bakışı kadar ..
Oturduğu sandalyede sırasını bekleyen Neslihan'ın elleri sürekli hareket halindeydi. Kâh siyah uzun saçlarını arkada birleştirip bir saniye sonra serbest bırakıyor kâh burnunu baş parmağı ile işare..
Bir bahar daha apar topar geçecek, Tüm çiçeklerin tozunu dumana katarak, Ağaçlardan yeşil yaprakları sökerek, Karıncaları toprağa geri gömerek, Bir buhar gibi uçup gidecek...
İzninle bozmak istiyorum yeminimi, Bilirim, istemezsin hiç üzülmemi, Ama senin de görürdüm hüzünlerini, Pınarlarımda bekleyen gözyaşlarım, Biriktirdiğm kendimce acılarım, ..
Zaman; nabzımın üzerinde gençlik diye atıyordu vaktin birinde, Ama çocukluk muydu neydi, pek çok şey gibi o da sıradan gibiydi, Kulağım işitmedi sesini, sormak gelmedi..
Gözüm tok, gönlüm tokmuş, Büyük hayallerim hiç olmamış, Ufak tefeklere de sahip çıkamamış, Hayal cebimden düşürmüşüm. Burnumun dibinden ayırmazmışım, Ama gözümün önün..
Efkarını dağıtmak ve her şeyi yıkmak istemiş, Aklınca kafa tutmuş, şu fani dünyaya, Etrafını dağıtabilmiş garip anca, Sonra kendini ve etrafını toplamış yavaşça. Çilesin..
Bir sünger gibi çekmişti içine o derin boşluğu. Duruşu; rengi benzi atmış, halsiz, umutsuz bir hastayı çağrıştırıyordu. Öylece kıvrılmıştı olduğu yerde. Yüzüstü mü yoksa sırtüstü mü yattığı anlaşıl..