Ankara, 2 Temmuz 2002 Uzun sayılabilecek bir aradan sonra merhaba Recai... Hep yazmak istedim sana. Evde yazarım, ofiste yazarım. Hep ertelendi ama hiç aklımdan çıkmadı. İnan çok yoğun ve ..
Ankara, Mart 2001 Merhaba Recai. Bahar günleri... Havalar ısındı... Doğa canlandı, her yan cıvıl cıvıl... İnsanlar bunun dışında. Nedense insanlar asık suratlı... Gülen biri..
Ankara, Nisan 2001 Mektubun gecikince olumsuz bir şey mi var diye epey endişelendim Recai... Mektup gelince, 9 Nisanda yazıldığını, 19 Nisanda postaya verildiğini gördüm. Demek ki konu il..
Kasım 2000, Ankara Recai merhaba, Sana epeydir yazamadım. Ama hep aklımdasın. Hayli yoğunum bugünlerde. Maarif İşleri ve Cumhuriyetimiz konulu bir belgeselin hazırlığını yapıyorum. Mu..
Ankara, Ocak 2001 Yeni yılın sana ve çevrendeki insanlara mutluluklar getirmesi dileğiyle merhaba Recai... Bugünlerde nelerle uğraştığını bilmiyorum ama şu anda, sana yazarken aklıma gelen..
Mart 2001, Ankara Recai Merhaba, Yağmur, çamur, kriz, kurban, insanlar... Son on beş günün özeti, en azından satırbaşları bu gibi geliyor bana... Ne garip değil mi, kriz patlıyor ve ül..
Ankara, Ekim 2000 Recai merhaba, Sana epeydir yazamadım. Ama hep aklımdasın… Bir araştırma yapıyorum. Kitaptaki Atatürk’le ilgili şu satırlar ilgimi çekti: “Kitap okumayı, müzik..
Okul sıralarında Masmavi gökyüzünün altında Tozlu yollarda tanıdığım Yıllardır yalnız Uzaktan sevdiğim Sevgilimi arıyorum Onu bulmak Ona doku..
Şubat 2001, Ankara Mektuplarını alınca çok seviniyorum Recai... Sanki sen Anadolu’nun bir dağ köyünde yalnız biri; bense, ülkenin başkentinde, yığınlarca insanın içinde yalnız bir adamım...
Yıllar yılı yazdım. Bu yıl yazmayacaktım… Kesin kararlıydım. Ne var ki yazmak zorunda kaldım. Sait Faik’in dediği gibi: Yazmasam çıldıracaktım… Bu çocuklara, bu mini mini y..