Günlüğün bundan sonraki bazı sayfalarında yazılanlarda ne anlatıldığı ya da anlatılmak istendiği belli değildi. Oraları hızla okuyup geçti, son sayfalara gelmişti. Bunları okumayı yarına bıraktı. H..
Şerife, sen bir fahişesin. Mapus damlarına düşmüşsün, af çıkmasaydı ömrünü burada dolduracaktın. Bir ırz düşmanını öldürmeye teşebbüsten ceza yemişsin. Kaç sene yatacaksın, ne zaman çıkacaksın? Bi..
Günlüğü aldığı mezarlığın bulunduğu kasabadan geçerken sallana sallana gezinen bir köpek gördü. Bu onun arkadaşım dediği köpekti. Köpek de Suziki'yi görmüş ve tanımıştı, başını kaldırıp havladı, sa..
(Önceki bölümün devamı...) Babası onu bir kere bile adıyla çağırmamış yani “Bekir” dememişti, çünkü o dedesinin adını taşıyordu. Eğer ismiyle hitap ederse sanki babasına ismiyle seslenmiş..
Sabahleyin gökyüzündeki beyaz bulutlar, yerlerini önce çağla bademi rengindeki bulutlara bıraktı. Aradan fazla bir zaman geçmeden bunlar gitti yerlerine kara, yüklü, boğucu bulutlar geldi. Ortalık ..
Birinci surat: Bir ceylanın boğazına dişlerini geçirmiş bir aslan gibi. -O'nu öldürdüm. -O dediğin kim? Kimi öldürdün? -Sevgilim. Sevgilimi öldürdüm. -Saçmalama Murat, sen onu öldür..
Bekir, cebindeki paraları çıkardı. Biri kağıt, diğerleri de madeni. Hepsi yarım avuç. Saydı 17 lira 25 kuruş. Anasına gönderdiği 150 liradan sonra kalan paraydı bu. Mekan sahibi onu çağırıp kafeler..
-Alo, buyrun efendim ben Hüdaverdi. -Kolay gelsin, hayırlı işler Hüdaverdi. -Teşekkür ederim hanfendi ama sizi tanıyamadım. -Bu ne kibarlık böyle kadınlara karşı Hüdaverdi? Demek ki yir..
Herhangi Bir Makama, Yani Neresi Olursa (Bu başlık kısmı mektuptan ziyade dilekçeye benzediyse de adam sen de, boş ver, dert etme!) Efendim, önce müsaadelerinizle kendimi tanı..
Otobüs, Esenler Otogar'dan gece saat 24.00'te hareket etti. Geç saat olmasına rağmen trafik yoğundu, ikinci köprüye yani Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne ancak bir saat yirmi beş dakikada ulaştı. ..