Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde mahallenin birinde iki köpek yaşarmış. O iki köpek önceleri çok iyi dostlarmış. Ama bir gün iki köpeğin arasına kara kediler girmiş.
Her şey hazırdı. Önünde masa, odayı aydınlatan lamba, bir koltuk, sigara tablası, kofcanda sıcak kahve. Cafer elindeki üç büyük altın levhalardan yapılmış kitabı masanın üzerine koydu. Önc..
Sabah beş civarlarıydı. Köyde peş peşe silah sesleri duyuldu. Evin köpeği çılgıncasına havlıyordu. Muhtar ancak köpeğinin sesine uyanabildi. Odasında ki pencerenin perdesini araladı. Dışarıya göz g..
Mısır Piramitlerinden gökyüzüne bir şeylerin salındığına inanıyordu. Yıldızlardan gelen ilk firavunların söylenceleri boşuna değildi. Cevdet göktekilerin düşünce ile dünyada, piramitler aracılığıyl..
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzun yolların kesiştiği bir ülke varmış. O ülkenin ormanları meşhurmuş. Maymunlar ülkenin bir ucundan ağaca çıksa ülkenin öbür ucunda k..
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir köy varmış. Köyde yaşlı bir kadın yaşarmış. Yaşlı kadının inekleri varmış. Yaşlı kadın o gün ineklerini çayıra salmış. İnekler gayet mutlu bir şekilde otl..
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bahçenin birinde bir tırtıl yaşıyormuş. O tırtılın karnı çok acıkmış. Tırtıl bir elma ağacının altında elmalara ağzının suyu akarak bak..
Güneşin temiz ışığı bulutların ardından ışıdıkça ağaçlarla kaplanmış mahalle soğuğu aydınlıkla yeniyordu. Ufuk beyaz ışığını yutmaya hazırlanırken Melik balkondan manzaraya hayranlıkla yeniden bakt..
Sabah henüz yeni oluyordu. Güneş kızıllığını muazzam bir şekilde veriyordu. Gök yüzünün berraklığı ışığı her yerine kabul ediyordu. Tepe kızıllığın rengindeydi. Radyolar öğlen güneşin kavuruc..
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, pireler berber iken develer tellal iken köyün birinde aynı evde bit ile pire yaşarmış. Günleri mutlu geçiyormuş. Ev işlerini beraberce hallediyorla..