Korkağım bu günlerde hem de çok korkak... Öpücükle sevdiğimi öldürecek kadar... Kimileri cesurca bulabilir bu halimi ama korkağım hem de çok... Şimdi böyle deyince zihnim nasıl da oynuyor o “ölüm” ..
Zulamdasın… Sakladım seni yıllardır, sen dahi bilmedin… Uykusuz gecelerimi aydınlatan mum ışığı oldun bazen. Üflesem sönecektin. Tuttum nefesimi. Bazense göğün sol yanında asılı dur..
Öncelikle şunu söylemem şart bu yazı bir şiirin analizi yahut edebiyat tarihçisi kıvamıyla şiire sanat sevicileri tarzında yaklaşıp ve hiç haddim değilken şaşaalı laflar edip ahkâm kesme geçidi değ..
Ben susuyordum… İşe yetişme telaşı belleğimde, bir de kitap okuyabilme derdi nasıl da sarmalıyordu sabahın o kör saatinde anlatamam… Eee zaten akşamdan da kalmayım… Habire ovuşturup duruyorum gözle..
seni anlatırken bir şiirin kıtaları ağlıyordu o şiirin ayrılığı anlatan başlığı, ve kaç gece sürdü kimseler bilmez o kıtalardan geçip başlıkta ..
Aykırı bir kişilik… Marjinallikte az kalır… Yetmez hatta yaptığı sanatın yanında… Yaptığı işlere bakınca ( geçmişindeki yaşantısı kendi deyimiyle psikologları ilgil..
“Güzel hanımlar, zarif beyler... Hoş geldiniz... Herkes yerini alsın, başlıyor gösterimiz. İki perde, tekmili birden... Saz, caz, bando, mızıka, raks, dans, pandomima... Yaşasın müdüriyet... Bir d..
Sigaramın yanan ucunda şimdi dudakların, Her an beni yakan, Çektikçe kederime kederler katan, O dudakların hâlâ aklımda. Kayboluyordu zaman bir hastalık gibi ..
Kitap; Varlık Yayınları’ndan 1997 yılında basılıp yayımlanmış. Bendeki de bu yıla ait 1.basım. Türkçe ’ye kazandıran ise Gürhan Tümer. Onun hakkında da kısa bir bilgi vermeden geçemeyeceğim. ..
Irmağımdın benim... Küçük, küçücük bir su birikintisiydim senden önce... Islaklığım anca kirpiklerime yetiyordu. Hani öyle ahım şahım ağladığım falan da yoktu. Sadece tozu kalkmasın diye ru..