Çat kapı Cuma günü diyor haber… Camiden çıktı o yoğunluğunda taksi durağına ziyarette bulundu. Sohbet etti. Dert dinledi. Kim diyor… Haber. Kimin için diyor. Sayın Başbakan için… Ama nasıl haber… Ç..
bitti… bitmez sandığım her şey… önce gözlerimiz koptu, dilek tutup saldığımız yıldızdan sonra ellerimiz… ellerimiz, Anadolu’ya uzanan gökkuşağı gibiydi,..
Bir Aralık dedim… Sen onbirinde geldin, hoşgeldin… Yüreği yenice terlemiş bir delikanlının gözleriyle bakınca hayat denen o çok bilinmeyenli denkleme, bölen de bölünen de hep biz olurduk… Aş..
Gittin, ardında yağmur yüklü bulutlar bırakıp. Gidişinin tenhalığında ve ayak izlerinin bıraktığı çukurda ağırladım tüm yaşantımızı… Gittin; gecenin karanlığından özenle ayıkladığım acılarla ..
İlk onunla başlasın istedim bu yolculuk… Dünyada örneği var mı bilmem ama benim için de onun içinde bir ilk… Epeydir bu proje kafamı meşgul edip duruyordu, yap gitsin ne kaybedersin..
İleri demokrat cevaplar ikinci one minute vakası olarak düşerken gündeme demokrasinin ilerisiyle mi gerisiyle mi yönetildiğimiz de gösterilmiş oldu aslında dünya basınına ikinci kere… ..
gözlerim yağmur çiçeği; dilime bulaşan ayrılık bırakınca damaklarıma tadını, söyleyeceklerim… söylemeyi düşlediklerim, karıştı birbirine git ile –me arasına..
Yeniden doğmuş gibiydim o jeopolitik çocuğun kabuğumdan çıkarken izlediği tabloda… Kıtalar eriyordu avuçlarımda, sen yoktun… Kabuğunu kırmaya çalışan bir yavru gibiydim, sen yoktun…..
Bugün bozdum o üçlemeyi sevgili... Metro-Vapur- Otobüs... Uzattım yokluğuna uzanan yolu... Üstelik bir de şemsiyesiz yağmurda yürümeyi ekledim yokluğunun derinliğine... Hani gölgem olacaktın... Ben..
Her Salı olduğu gibi bu Salı da gruplar toplandı. Başkanlar kürsüde konuştu… Eee… Gündem tabi ki Süheyl Batum’um o malum sözleri… Kaplanlı… Kartonlu… Kâğıtlı… Ne oldu birden iktidara dedim kendi ke..