Küçücük ama derinden gelen çığlıklarını duyuyordum yüreğinin. Bakışlarından anlıyordum tükenmişliğini, kalabalıklar içindeki kimsesizliğini, anlatmak istediklerini ama buna dilinin ve gücü..
Ben bir insan, ben bir Türk şairi Nazım Hikmet, ben tepeden tırnağa insan, tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret… diyor kendini tanımlarken Nazım Hikmet. Evet, gerçekten o bir Türk şairi..
Bir meslek düşünün, sürekli toplumun gözü önünde ve toplumla iç içe bulunan, aynı zamanda da sadece bayanlardan oluşan. Bir meslek düşünün, sistemdeki bozuklukların, eksikliklerin bütün yükü bu m..
“Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı ..
-Teyzeciğim senin bu şekerini bir türlü düşüremiyoruz. Dışarıdan bir şey yemiyorsun değil mi?-Hayır kızım. İnan şekerim yükselecek diye verdiğiniz meyveleri bile yemiyorum.-Yoksa kafana bir şe..
Sevmek neydi? Masallarda dinlediğimiz, şarkılarda duyduğumuz ve filmlerde izlediğimiz gibi bir şey miydi? Mecnun’u çöllere düşürecek kadar, Ferhat’a dağları deldirecek kadar güçlü bir şey miyd..
Gitme vakti geldi diyordu içindeki ses. Buğulu bir camın ardından, batmakta olan güneşe bakarken ve insanlar bir bilinmeyene doğru akarken sokakta, akşamın hüznü yapışırken yakasına, sıkın..
“Dolarken gönlüme bir tatlı hüzün Süsler hayalimi gül renkli yüzün Seni sevmek bile yetmiyor bana İçimde bir his var aşktan da üstün” Kelimeler aciz ka..
“İnsan yaşadığı yere benzer.” Öyle midir gerçekten? Bunu hiç düşünmüş müydünüz, yani yaşadığınız yere benzeyip benzemediğinizi? Edip Cansever’in şiirini okumadan önce ben de hiç düşünmem..
“Başka türlü bir şey benim istediğimne ağaca benzer ne de bulutaburası gibi değil gideceğim memleketdenizi ayrı deniz, havası ayrı havanerde gördüklerim nerde o bekled..