Adettendir, nadide kurşunlarla zımbalamak adamı. Adettendir ardından, eceline hayasızca işemek, feylosofça kişnemek.. Adettendir, kim vurduya gitmek, yerin taa di..
Ne desem sana, dilim aciz.. biricik mi? kahpecik mi? acizim! lakin, eşek yüküyle ne sözler söyledik, ne çamlar devirdik, ölçtük, biçtik, içtik.. lakin..
İstanbul’dan ayrılma vakti..”Gülümse” diyor tazem.. Hangi kıyıya yanaşacağını kestiremeyen, her noktanın kendine çağırdığını hisseden ahlaksız ben.. O "gülümse biraz" derken, maksatsı..
Ya gönder ya da gel Gelmezsen şehla bakışlarını gönder. Olmadı, ebabil dudağından bir buse gönder Gel gel de anlayalım.. Gelmezsen, yağmalanmış ruhuma talihsiz kader..
Bu yeni taşındığım evde zararsız, çok bacaklı -tırtıl misali-, uzun, pıtı pıtı hızlı hareketlerle yürüyen küçük böcekler var. - acil ilaçlama, hemen hemen hemen. - tamam ..
Canınız armut isterken, biri çıkıp "nar yemelisin nar" deyince, vardır bir hikmeti deyip, ikindi üstü uğradığım pazardan, iri kadınların iri memelerine benzeyen narlardan bir torba kapıp eve geldim..
Aşk, uyumaya yüz tutmuşsa bırak uyusun.. Ormana gideceksin izleyeceksin tavşanların çiftleşmesini Ya da geyiklerin hesapsız sevişmelerini.. İzleyeceksin ki, Aşkın tozunu ..
Cerbeze, ahlaki seviyenin en zayıf damarlarından biridir. birini mağlup etmeye niyetin var ve onun hissiyatıyla onu vurmak meylinde isen, sinekler gibi kalbine hucum edeceksin ki, muhasara tamamlan..
Sonbaharın inadı var bende, sonbaharın hesaplaşma adına nefreti var bende. Alışık olmadığım bir klavyeden yazma siniri de cabası; denizin saf kokusu, çatıda cıyaklayan martıların sesine karışıyor c..
İki klarnet, iki keman, bir cümbüş ve darbukadan ibaret ince saz heyeti fasıl geçiyor tv de... Aşkuşka, büyük bir aynanın önünde saçlarını tarıyor; silueti, sabahlığının içinde dehşet..