Biz eskiden, sabah kızıllığı dağların arkasından yüzünü göstermeye başladığında, ilk günaydınları horoz seslerinden duyardık. Horozların bütün köyü saran o berrak, o iniltisi sesleri basardı yeni g..
Hayat kendini kandırabildiğinde yaşanası bir hal alıyormuş, yoksa diğer türlüsü çok yoruyormuş çok. Kendine yalan söylemek, söyleyebilmek var olan acı gerçekleri ne kadar öteler ki ve yahut..
Bu sabah hemen hemen her gün yaptığım gibi, yüzümü yıkadıktan sonra doğruca gidip, mutfak camını aralayıp hayata bir kez daha ‘GÜN AYDIN’ dedim. İşte tam o esnada şıp şıp yüzüme vuran yağmur suyu..
Neden yalnızlığına eş arar insan, nedir yüreğinin kıyısında bir uçuk gibi duran kimsesizlik hissi. Yanı başında olduklarından, kilometrelerce uzakta duygusuna kapılma sebebi, doyumsuzluğundan mıdır..
Sen bitirdin bendeki bütün sıfatlarını senin. Ve yaşanmış olan ne varsa saygısızlık ettin. Anılara bile... Şimdi haklıymışsın gibi konuşup laf kalabalığı ediyorsun. Benim içim rahat; ben kendi adım..
Beş çocuklu bir ailede iki numaraydım ben: Dört kız, bir oğlan. Çocukluğuma dair aklımda kalanlar, hatırlanmaması gereken acılar yumağı. Sevgisizliğin, şiddetin bütün kademelerini ne yazık ki gördü..
Zonguldakta kadın yazar olmak; bu sıfatı yani yazar sıfatını henüz hak etmediğimi düşünmüştüm. Elbette okuma yazma bilen herkesin yazar olabilme hakkı vardı. Bunu kimsenin kimseye hak görme y..
Ben evin tek kızı olarak yeni kayıt olduğum hayat okuluna uyum sağlamaya çalışıyordum. Boyumdan, yaşımdan büyük, hazırlıksız olduğum sorumluluklarımın altına gömerek anne acısını, anne olmaya çalış..
Ne zor işmiş insan olabilmek yahu, hadi oldun diyelim ya o mertebede kalabilmek. Hele önce bi olabilelim de, sonrasına bakarız demek geliyor içimden. Nasıl bir sistemin içine düşmüşüz aklım..
Dilşah, evlerinin önündeki bahçede arkadaşlarıyla oynuyordu. Yanında kendinden dört yaş küçük olan kardeşi İpek, komşularının küçük kızları birde iki ev ötede oturan Bilal vardı. Evcilik oyunlarınd..