Biz kadınların en değerli mal varlığı saçları. Ödümüz patlar bir şey olacak diye. Biraz fazla dökülür, çare aramaya başlarız. Tatilde yıpranır, şehre dönüşte kuaförde alırız soluğu acil tarafından...
"Aşkıydı işiydi İhtirası düşüydü Yere batsın faturası Malı mülkü Bağlasalar durmam Hadi kalk gidelim hemen şu anda Kapa telefonunu bulamasın arayan da..
- Anne, buradakilerin aklı fikri kebapta,anladım ben. - Neden? - Fen dersinde öğretmen anlatıyor. Ya, neydi onun ismi, hatırlamıyorum şimdi? Hani şu kömürleri tutuştu..
Uzun yıllar Ankara'da yaşadıktan sonra son yedi aydır Gaziantep'te yaşıyoruz. Her gün bizi şaşırtan veya gülümseten bir olay oluyor bu şehirde. Bunu da unutmamalıyım, paylaşmalıyım derken günler hı..
Umut oğlan... Son yedi aydır güne, bir çift ela gözden sonra bir çiftte zeytin gözle başlıyoruz. Gülümseyen, cin gibi bakan, upuzun kirpiklerin gölgelediği, meraklı, ağladığında pek güzel o..
Sabah saatleri, işyerinin çaycısı geldi elinde küçücük bir paket. Lafa nereden başlayacağını bilemiyor. - Ben bunu bahçede buldum.Yerde gördüm, çöp mü anlayamadım. Gene de bir bakayım dedim..
Otuzsekiz yaşındayken de sekiz yaşındaki kadar kolay arkadaşlar,dostlar edinebilsem keşke... Yeni bir şehirde yaşamaya başlamanın benim için en zor yanı dostlarımı, sevdiklerimi ve beni sev..
Yıllardır hep aynı soru: - Sizin ki tek çocuk mu, kardeşi yok mu? - Yok, biz ancak bir tane yapabildik!!! - Doğursaydınız bir tane daha ya, kardeşsiz olur mu?..
Arkadaşımın kızının okuma bayramına davetliydik haftasonu. Kızımla beraber Anneler Günü'nde bu bayrama katıldık. Her birinci sınıf öğrencisi gibi hareketli, yerinde duramayan, itişip kakış..
Kalbinizi, yuvanızı, sofranızı açıverin sizde bir minik yüreğe,onun koruyucu meleği olun diye yazmıştım daha önce. Gaziantep'in kazandırdığı can dostum Manolya? ve eşi, dünyalar güzeli genç kızlar..