Hayat bol bir pantolon gibi gelir bazen. Ya ayakkabınıza ve çantanıza uygun bir kemerle iyice sıkar belinizden tutturursunuz ya içindeki buluza ya da gömleğe uygun bir pantolon askısıyla bir şekild..
İçeriden yazıyorum. Çok içeriden. Kendi kendimizi kapatabileceğimiz kadar kapattığımız, insanlığımızı gömdüğümüz yerin biraz daha üstünden belki ama derinlerden. İnandırıldıklarım..
Rengin Kadarsın Çakrasını aurasını bilmem. Doğum gününden yılından ayından tahmin de yürütemem. Ama bir insanın gerçekten sevdiğini söylediği rengin onun yaşam rengi olduğunu anlayabil..
“Ömür Gedik dinliyorum kulaklarım kapalı” haftasından da çıkmak üzereyiz. O kadar çok yüklendik o kadar çok dilimize doladık ki kızceğizin ününe ün katmak ile kalmadık bir de sessizliği ile a..
Bazı bilinen ve doğruluğu konusunda ısrar edilen sözler var ki beni çileden çıkartıyor. Bunlardan biri de rüzgâr ile ilgili olan. Neymiş efendim gideceği yönü bilmeyene rüzgâr neyleyecekmiş? ..
Yerinde olmak istediğim masal kahramanları var benim de herkes gibi. Tek farkım, cesaretim var benim söylemeye. Çoğu kez deniyorum bunu. Bir masal arıyorum kendime içinde yaşamak için. Beni tanıyan..
Yalnızlık seçim midir kader mi? Onu kimine göre korkutucu kimine göre bir lüks yapan nedir? Hayat boyu yalnızlığımızdan mı kaçarız yoksa yalnızlık mıdır kovaladığımız? Yalnızlık a..
Gündem kolay değişir. Ama konu mu yoksa diline dolayan mı başrolde bunu bilemedim. Şu aralar en çok dillerde evrilip çevrilen sakız koskoca Süleyman olmuş. Hey gidi muhteşem Süleyma..
Kim söylemişse söylemiş kim inandırmışsa inandırmış ama bir şekilde erkeklerin neredeyse hepsi, kadının onları neşelendirmek, keyifli vakit geçirtmek için yaratılmış, kendilerini eğlendir..
Bu mu hayatın oluru? Dünyanın yaşanması gerektiği şekli? Bu mu sözde insan denen canlıların muhtemelen kendi yakıştırdığı için yarattığı dünya? Çok mu sıkıcı olacaktı kardeşlikle sevgiyle dostlukla..