Kural tanımaz dünyanın son neferleri. Girizgahtaki o çiçek bahçesi, sıra dışı mizanseni farkındalık yaratan. Aynı mizansenin varlığı kadar ışıltı saçan o iç dünyası koyultulmaya çalışılan gözlerini..
Bir günün anatomisi belki de gün sonundaki iç hesaplaşmamız. Kim ya da ne olursa olsun üzerimize düşen esintisi hissettiğimiz duygular. Belki naif bir dokunuş ya da belli belirsiz bir tebes..
Kurallara riayet eden bir çocuktum, her ne kadar istisnalar kaideyi bozmasa da. Mesleğim öğrencilik; birinci vazifem büyüklerime itaat edip, ders çalışmaktı. Arada kaytardığım da olurdu tab..
Anın güzelliğini hiçbir şeye değişmem doğrusu hele ki uzaklardan usul usul dokunurken dost eller yüzlerinde kocaman bir tebessüm, okşarken başımı o naif ve titrek eli kaderin. Oysaki titrey..
Duraksız bir şiirin ilk kıtasıyım. İmgeler de isyanda ruhum da. Cevapsız soruların istimlâk ettiği gölgelerin vurdumduymazlığında sakınıyorum kendimi ve saklıyorum bildiğimi ve saklanıyorum..
Hicap etmediği gibi üstelemezdi de. Dururdu sakince ve bakardı ardından gidenin. Gidip de gelmeyen üstelik… El sallamazdı da ne de olsa bir kez sallamıştı ve almıştı ağzının payını. Mutland..
Ölü bir iklimden sesleniyorum size. Hani yolların düz; bulutların revnak; aşkların da imkân dâhilinde olduğu. Yarımdan uzanıyorum bütününe vebalin. Göklere esir düşmüş bir s..
Ne dudaktan dökülen kelimeler; ne de gösterişten öteye gitmeyen hal ve tavırlar. Hatta ve hatta hiçbir duygu belirtisi göstermeyen donuk bakışlar… Günü birlik yaşanan ve bitmeye mahkûm yala..
Anlamsızım, ansızım, külfeti ağırmış inanmanın. Tıp, tıp, tıp… Duyulmaz bir akıntının ortasında ruhumu teslim etme arzusuyla yanıp tutuşurken aynı ses çalınıyor kulağıma. Tı..
Üstünkörü gözükse de oldukça temkinli ve yadsımaz bir tavırla diyeceğini demiş ve çekilmişti köşesine. Sıradan bir hayatın sıra dışı bir bireyiydi olsa olsa. Sıra dışı imgelerin sıradan bir..