iki dağ arasında uzun bir ırmak salaş bir meyhanede demirlemiş liman arayanlara yumuşak tepeler çıplak karanlık kül renkleri içinde kırmızı dimdik<..
İnsan yürek çarpıntısız Yaşayamaz bilirsin Sevdiğine yüz çevirdiğin sürece Çarpmaz olur yüreğin Ellerin yok olur Bana, nerede olursam olayım, Suçsuz bakışlarla bakar..
Bir çocuk sevinci gibiydi şahlanırdı kelebekler yüreğinden yıkanırdı fesleğenler yüzünün aydınlığında masmavi/bir zaman anlam bulurdu ellerinde kendime düş..
yer yanı dudak bir tutam göz ağrısı aşk değil zavallı ilkbahar damarlarında yalnız bir keder kim bilir nerede oturuyor bir çiçek bahçesi geceye durgun ..
I felsefede gelişme yasasının var olabilmesi için onu herkesin istemesi yaratma isteminde bulunması gerekir secret diye uyduruyorlar ben..
bir hayali yalnızca sen görüyorsan yüreğini bavulunda taşıyıp ne demeli seninkine bir kente sabah sisiyle girerken yaşadığın andan tat almak mıydı?..
ağır elleriyle balıkçılar ağları çekiyor seher vakti kaldırımlara inen gece yok olmak üzere uçmayı unutur mu kelebek bir günlük de olsa ö..
ey budalalar ey gerçekten yoksunlar ey sakat bırakılmış paryalar ey doğal yetenekleri sakat bırakılan ayak takımı anlamak ne zor demeyin ozan'ın kitabını okuyun ..
Bay Ülgen göğün onaltıncı katında altın dağda altın bir taht oturur tahtı ay ve güneşin..
öyle garip bir makine ki bu yaşam denen büyük saat yitirmiş mihrabını zamanın mabedinde bir ülke yanlış secdelerde eğil eğil bunalıyor dillerinde eski bildik rüzgârla ..
Milliyet Blog