Elimin üzerine konan uğur böceğini, dağılmış, adresleri kaybolmuş kitapların doldurduğu kütüphanemde, Sartre’ın “Bulantı”sını ararken gördüm. Küçücük varlığı ile kolumda tatlı bir gezintiye çıkmış ..
Eski kristal aynanın önünden geçerken gördüm annemin bana bakan gözlerini. Aman Allah'ım hiç bu kadar benzediğimi fark etmemiştim. Döndüm, burnumu aynaya yaslayacak kadar yakınlaştırıp merakla bakt..
Türk islamcılarımızın gönül dolusu sahiplenip ona öykündükleri Osmanlı İmparatorluğu'nun (Sarayın) Türklere olan bakış açısını Tarihçi Yazar Erdoğan Aydın, "Fatih ve Fetih" adlı kitabının 275. sayf..
Sakız gibi yıkanmış pembe çiçekli masa örtüsünün üzerine bıraktı beyaz tabağı. Önümdeki manzara karşısında kocaman açıldı gözlerim. Pembe şurup üzerine yatırılmış iki yeşil nane yaprağının tam orta..
Uzanıyorum yatağıma, elimde "akşamlık." Önce kokluyorum kitabın sayfalarını. Nergis tarlasındaymışım gibi kokusu kaplıyor birden odamın aydınlığını. Açıyorum sayfaları; sonra isimsiz şiirlerin aras..
28 yıl önce yaşantımı, çocukluğumun geçtiği Ankara’dan İzmir’e taşıdığımda, bu iki farklı kültürün arasına sıkışmış gibi hissetmiştim kendimi. Bir yanda saflığıyla çocukluğumu kucaklayan titiz, düz..
Kadın, uğursuz gecelerin koyu karanlıklarında umarsızca olmayan ellerini arıyor. Tarihin dehlizlerini dolaşıyor eteklerinden damlayan kızıl kanla. Canı acıyor, eti lime lime. Geceye bulanmış gözler..
Martin Luther, koşarak girdi kardinallerin toplantı yaptığı odaya. "Ben" dedi, "Ben cehennemi satın almak istiyorum." Deli gibi açılmış şaşkın gözlerle birbirlerine baktı din adaml..
Tıka basa 2. el eşya dolu dükkânında, yerde sıralanmış ayakkabıların üzerinden atlayarak köşede, masanın üzerinde duran ocaktaki yeni demlenmiş çaydan bir fincan doldurdu kendine Naz. Az önce gele..
Ak güvercinler, hüznü kanatlarına yükleyip uçuşuyorlar farklı yönlere. Gözlerinde bir kez daha yenilmiş barışın matemi. Gökyüzü ile toprak arasına sıkışmış insanlar hareketsiz.. Hangi silah..