asılacak bir gün elbet devrik cümlelerin sayfalarında bizi yazamayan her kalem güvercinler üşüyecek belki ama asla hiç bir ıslık terk etmeyecek şarkısını * ahh Alys..
aslında masaldır bütün çocuklar şekerdir camdan gözyaşları korkularımız kadar okşardık yarınlarını ağlamak gülmenin karşı kıyısıydı oysa ve gülmek en çok ama..
Dilim nasır türkülerim dağ yanığı Gecem zifiri Zindanım morundan vurulmuş menekşe çürüğü Bağışla Tanrım Bir güzelin gözlerinde kaybettim inancımı ..
Bilir misiniz “Anne'' sesleriyle boyalıdır umut yorgunu minik yüreklerin yaşadığı yetimhane duvarları… kirlenmemiş bakışları asılıdır kir boyal..
ne denir ne denebilir ki cebinde gece biriktiren yoksul bir düşe… aklımız iblis fikrimiz insandır ölüme nefes verdim duy dünya gün gelir… gün gelir e..
griyi sallasam ellisi geceyi sallasam bellisidir en incesinden düşlerim kim demiş ki siyahın yüz tonu olmaz diye… * elbet bir sevgili isterdim en kırmızısınd..
Yabancısıyım Sessizliğime hapsolmuş tüm sesli harflerin Katili olduğum şiirlerime mezar olan kalemimin Ve üzerime battıkça doğmayan her güneşin yalancısıyım artık…..
haramın şiir sayıldığı devrimlerde şairleşirmiş yürekler ölmek en çok şaire, yaşamak ise en çok şiire yakışırmış… … akşamın bir vakti, gitarın tınısında..
şiirin hikayesi evet temizlik imandan gelir ruhen de bedenen de yıkanmak paklanmak gerekir ruhen dediysem beyin yıkamak ve yıkatılmasına izin vermekten bahsetmedim
dedim ki kendime "oğlum ömrünü verecek kadar kaç kadın sevdin kendine mahpus ettiğin kaç kadına sürgün oldun gözlerin açık seviştiğin bir tek geceyi söyle bana" ..