dedim ki kendime "oğlum ömrünü verecek kadar kaç kadın sevdin kendine mahpus ettiğin kaç kadına sürgün oldun gözlerin açık seviştiğin bir tek geceyi söyle bana" ..
Her fidan kendi ormanını büyütür ve her kıvılcımda kendi yangınını… hiç bir umudum kendi eceliyle ölmemiştir bir denizi kanatırcasına maviydim bir zamanlar ne zama..
der ki şair “deniz olmalı tüm kadınlar” * der ki şiir “kadın gibi dalgalanacaksa kadın gibi süt limanlaşacaksa ve kadın gibi öpecekse mavi hay hay”
açtık, açıktık ve üzerinize afiyet, üzerimize gül, diken biraz da kaçıktık katıksız, kuralsız, sorgusuz ve sualsiz sadece aşktık biz önce çocuk gibi..
bir parça dokunuş çoğul aşk iki parça can tekil hasret dünya isterik günahlar çıplak aşklar satılık aşıklar kayıp ..
yanmasını bilene en sıcak renktir mavi... deniz gecedir gece yanası, dalgalanası üryan mavi saten bir kumsalda yüzmektir sevişmek ve sevgilinin mehtabından dudak dudak yakamoz..
eyy sevgili bu aralar yine yokluğuna geceleri emziren virane bir şehrin arka sokağı gibiyim her ne kadar toprak koksa da nefesim her ne kadar tarayamasam da ay ışığına sevd..
güz yaşıma aldanma bakir değil biliyorsun koynumdaki hüznüm sende bırak artık çekip durma saçımı sonbahar ne düşesi gelmiş bir yaprağım ne de savrulası bir rüzgar *<..
Nerede bir şiir görsem yaslarım başımı ağlamaya nereden başlayacağımı bilemeden… gün akıttıkça batımına güneşi bir gece daha soyunur iliklerime ve asarım g..
siyah kadar tutuklu ve gece grinin her tonu kadar arafım çıplaklığı çarpıklığı kadar titrek bir şehir duvarlarımda h/isteriksiz kırışıklar söz verdim düşlerimdeki yağmur..