Evet, bugün tamamen feminist bir yazı yazacağım. Konumuz erkekler ve kadınların erkeklere davranış şekilleri. İlişkilerde kadınlar ne gibi hatalar yaparlar ve aslında ne yapmaları gerekir bunu ele ala..
Arkadaşlar, size bir olaydan bahsedeceğim. Tıpkı bir Türk filmi gibi ve yine gerçek bir olaydan alınma bir hikaye... Tabii ki esas kız ve esas oğlanın birer adı olmalı yine gerçeklerinden farklı...
- "Sevsen yanımda olurdun" dedi kadın...- "Ama tatlım" diyecek oldu adam...- Tatlım matlım anlamam ben. Ne seviyorsun, ne sevmiyorsun. Birgün buz gibisin, bir gün yangın yeri. Ne sevdiğin bell..
Aşıksınız, deliler gibi hem de. O da size aşık, biliyorsunuz. Ama arada engeller var. Mantık süzgecinden geçirince kesinlikle yaşanmaması gerekiyor, ama kalbinize inince, onu almadan çıkmak istemiyors..
Geçenlerde bir mail aldım ve kimliğinin bilinmesini istemiyordu yazan kişi. Hala da sorusuna bir cevap yazabilmiş değilim. Çünkü öyle kritik bir soru sormuş ve öyle etkiledi ki beni, kafam karıştı açı..
Sizlere yeni bir filmden bahsetmeyeceğim aslında. Yıllar önce çekilmiş ama yıllardır her defasında ilk izleyişimmiş gibi duygulandığım bir filmden, bir aşk filminden; Melekler Şehri' nden bahsedeceğim..
Ben size demedim mi?! Bu çocuk çok iş yapar ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=11048) demedim mi bundan tam iki yıl önce?! Sevincimden ne yazayım bilemedim. Öyle bir gururlandım ki meslekt..
Az evvel, tanıttığım bir kitap olan Aldatan Kadınlar Anlatıyor' a uzun zamandan beri ilk defa yeni bir yorum aldım ve sonra şunu farkettim. Hep, aldatılmayı yazmışım, kadınların aldatılma hikayelerini..
Sevmek üzerine, aşk üzerine konuşuyor, şarkıları, yazıları hep o konuya adıyoruz. Aşkı seviyoruz, sevmeyi sevilmeyi, bunlar tamam da, ya bunu yaşamak için seçtiğimiz kişiyi seviyor muyuz gerçekten?
Başımız sağolsun... Sevgili Bülent Ecevit vefat etti. Kasımı sevmiyorum derken bunu anlatmak istedim işte. Bu kasım da hiç güzel değildi. Özel hayatımda yaşadığım kayıplar bir yana, işte şimdi..