Bir iş yerine iş görüşmesine gittiniz. Maça çıkmadan önce maça hazırlandınız, kafanızda ölçtünüz biçtiniz. Mülakata alındınız, bilindik sorular. Kendinize güveniniz tam, her şey yolunda gidiyor. Ay..
Kıbrıs’a çıktık binlerce şehit. En az elli yıldır tonlarca para, emek. Kıbrıs’lı halk , Türk olarak bizden nefret eder, ilk fırsatta İngiltere’ye gider, alışverişe gitseniz yüzünüze bakmaz. Okulda..
Allah’ın dağına göreve giderler. Yol yok, iz yok; kuş uçmaz, kervan geçmez. Allah’ın dağında, taşında Vatanı korumak için, eksi kırk derecede nöbet gezerler. İstanbul’da, İzmir’de, Denizli’de, ..
Sabaha erdi gece. Tanyeri ağarmaya başladı. Laleler, zambaklar, yaban çiçekleri her yanda. Nefis bir sabah doğmak üzere heyecandaydı. Doğum öncesi sessizliği vardı her yerde. Böcekler, kuşlar, ağaçlar..
Bazen hayatta ne yapacağınızı bilemez halde kalıyorsunuz. Bazen de kırmızı kabloyu mu? mavi kabloyu mu? kesmeniz gerektiğini soracak birilerini arıyorsunuz. Hayatla itişip, insanlarla didişmek, oksuz ..
Hangi gazeteyi çevirsem, hangi kanalı açsam aynı haber. Bakmayayım, görmeyeyim diyorum ama bu sefer İnternet'te karşıma çıkıyor. '' El kadar bebeye tecavüz edenler!'' Aklım stop etmeden, vicdanım küfü..
Doğmasaydım; gökyüzünün mavisini, o mavilikte uçan kuşları göremeyecektim. Lacivert denizleri, o denizlerin içindeki balıkları, ağaçları , güneşin doğuşunu bilemeyecektim. Sabahları ibadet eden, ..
Uzanıp öylece yatıvermiş. Yolun kenarındaki yeşilliklerin üstüne. Beyaz bembeyaz tüyleri var. Hani, gidip seviversem dedirten cinsinden. Küçücük , minicik bir şey. Anasının kuzusu çağında. Ama uyumu..
Yanağına bir öpücük konduruyorum, bir tane, bir tane daha, kıkırdıyor! Ellerini tutuyorum, ellerime alıyorum öpüyorum. Burnunu, dudaklarını, ellerini durmadan öpmek istiyorum. Masmavi gözleri var. Göz..
Yağmur yağıyor İstanbul'a. Ağlar gibi yağıyor yağmur. Arabayla gidiyorum , yollar insan pazarı. Arabaya vurmuş kamyon, ağaca çarpmış kamyonet, birbirine dokunmuş iki kibarcık; felç ediyor yolları. C..