Tuncay: Hazır mısın sayın yönetmenim, hazır olunca haber ver. Okan: Hazırım da abi bu alet biraz karışıkmış sanki. Hangi düğmeye basıyorduk, yeşil olana mı? Tuncay: Şekilcan hiç mi kent m..
Daha önce de birkaç veda yazısı yazmıştım ama galiba en zoru bu yazı olacak. O yüzden ne diyeceğimi neresinden tutturacağımı bilemiyorum beni bağışlayın. ... Yazı yolculuğumu biraz daha gel..
Yakınlarınla tanıştır beni... Hepsine sevimli ve akıllı bir adammış gibi görünmeye çalışayım, onlar bana ne iş yaptığımı sorsunlar ‘müzik adamıyım’ diyeyim sen masanın altından ayağımı tekmele v..
Okan:... Günaydın hafız... Tuncay: Günaydın... Okan: Eee? Sen buradaysan banyodaki kim be abi? Tuncay: Gece bir ara kapı çalmıştı ya duymadın mı babacan? Okan: Duymadım... Aaa bu ..
Dağıtılan tonlarca bedava kömürün üstüne bir de rüzgarın tembelliği eklenince olan pis hava limanın üzerine çökmüştü yine. Bu kasvete bir de insanların meymenetsiği, açlıkları, güvensizlikleri..
Ya onun ya da benim evimden gelmişti, artık hatırlamıyorum ama galiba büyük geldiği için taşımaktan, katlamaktan bıkıp kesmiştik bu battaniyeyi Tuncay'la. Üç tane daha kullanışlı yavru battaniy..
Tuncay: ... derde düştüm... heder oldum... maymun oldum beeen... Okan: Laf anlamaz söz dinlemez oldu gönlüm, dağlar sevdamı atamadım ben... Tuncay: Dağlaaaaaaar Okan: Atamadım sevdam..
Tuncay: Baba bu tableti suyun içine atıyorum iki dakika sonra içiyorsun, anında kanın sulanıyor, yüzüne gözüne renk geliyor. Ayılıyorsun yani. Okan: Bu şimdi akşamdan kalma hapı mı olüyür?<..
Pazar günü (12 Nisan) ülkemizin, özellikle de bizim kentimiz Antalya’nın kültür hayatına büyük katkıları olmuş devlet sanatçısı, müzikolog ve bestekar İsmail Baha Sürelsan’ın aramızdan ayrılışının 1..
Zaman zaman dengesizce esen rüzgar yukarıdaki tepeden getirdiği kızıl kum tanelerini saçıma başıma sürüyordu, su kuyusunun üzerine oturmuş elimdeki paslı tırnak çakısıyla oralardan bulduğum kuru bi..