Kadın: Ahmet’i gördün mü? Adam: Az önce çıktı. Hatta biraz acele edersen yetişebilirsin ona. Kadın: Sana yardım etmemi ister misin? Hep böyle mesaiye mi kalıyorsun? Karın hiç şikayetçi olmuy..
Artık yaşlandığını düşündüğü, vücudunu tanıyamadığı dönemde çıkmıştı karşısına. Erkeklerin ona baktığında yada bakmadığında kendini tanıyamadığı, sanki kendini bir yerlerde unutmuş, bir türlü bulamadı..
Kadın: Canım kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Biriyle konuşmaya çok ihtiyacım var. Müsait misin biraz konuşabilir miyiz seninle?Adam: Ah be canımıniçi sen ne zaman iyi oldun ki. Müsaitim, müsait..
Sıkıntılı bir şekilde saatlerdir oturduğu koltuktan ayağa kalktı. İçinin daraldığı zamanlar da hep yaptığı gibi, oda da ki kitaplığa doğru yürüdü. Önüne ilk gelen raftan rastgele bir kitap seçti. Kita..
Merak ediyor musun acaba? Hayata geliş nedenini? Hangi yolları izlemek, hangi işleri yapmak, kimlerin hayatına dokunmak, hangi acıları çekmek, sevginle, nelerin anlamını çoğaltmak için seçildi..
Yapamadım bu sabah. Her sabah yaptığım gibi ayna da ki dostuma gülümseyip “bugün harika bir gün olacak” diyemedim. Dönmedi dilim, bir türlü söyleyemedim. Fark etmemişim. Tükenmiş meğer..
Onu uyandırmamak için usulca doğrudu yataktan. Ses çıkmasın diye terliklerini bile giymedi ayağına. Cama doğru yürüdü yalın ayak. Hafifçe perdeyi araladı ve köşebaşındaki çiçekçi kadına baktı. Henüz g..
İki eli de marketten yaptığı alışverişlerle dolu bir şekilde evin merdivenlerini çıkıyordu. Kendi katlarına geldiğinde her akşam olduğu gibi eşini daire kapılarının önünde onu bekler buldu. Gülümseyer..
Benim diye etrafınıza gösterdikleriniz yüzde kaçınız sizin?Bir türlü cesaret edipte gösteremediğiniz daha yüzde kaç var geride?Yüzde kaç kendinizsiniz siz?Yüzeyüz kendiniz olamadığınız..
Biliyor musunuz bu anlatacağım öykünün iki kahramanı da ne beni ne de birbirlerini hiç tanımadı. Bir yerlerde zaman zaman hep karşılaştık ama birbirimizle hiç tanışmadık. Ama ben onların doğdukları gü..