Şubat ayı sızmış usulca 2008’den içeriye ve ortalamış bile kendini hissettirmeden.Bu kısa ayın tüm sıfatlarının yanında sevgililere özel olması da gizli.Evet, özel mi özel 14 Şubat günü.
Denemek istedim kalemi elime alıp, duygularımı yazmayı…Belki bende saklı, sana ait kelimeleri beyaz bir sayfa üzerinde yan yana görmek istedim.Seninle ikimizi o dalgakıran üzerindeki sokak lam..
Henüz bir düşsün içimde, keskin yüzünü kışa çeviren.Bir çiğ tanesisin gönlümde usul usul ziyadeleşen.Sarmasa rüzgârınla bulutlar iklimlerimi,Nasıl anlayabilirdim kıymetini.Sende ka..
Ayvalık'tan ayrılıyoruz. Son olarak Ayvalık tostlarımızı da yedik, garda hareket etmeyi bekliyoruz. Arkamızdan el sallayacak veya bir tas su dökecek ya da mendille gözyaşlarını silecek kimse olmasa da..
Elimde değil seviyorum denizi. Öyle güzel geliyor ki rengi… Hani mavisi, yeşili…Fırtınadan önceki son durgunluğu, hoyratça başını şaha kaldıran hırçınlığı…Sensiz geçmişimden senler çıkarma..
Sanki iğneli fıçı koltuğun. Sağa dönüyorsun olmuyor. Sola dönüyorsun olmuyor. Gidip bir fincan çay alıyorsun yine olmuyor. Gelmen gerekiyor illa benim yanıma. Gelip iki laf çarpman, bu sıkıcı günün ar..
Demir attım yine haziran ortalarına, bir haziran vurgunu daha.Dünden arta kalan düşler bir bir parlar gözlerimin içinde.Çocukluğum, gençliğim, dünyevi kederlerim, neşelerim, yazgılarım, kaygıl..
Hiç düşünmeden geçen zamanın tereddütlerle yarıştığı dakikalar. Yasak duygular, gelecek korkular, heyecanlar…Kim bilir dünya kurulduğundan beri kaç kere yaşandılar.Çıkmaz sokaklar, adına a..
Yan yana duruyoruz, hatta omuz omuza. Destek oluyoruz her yalnız geçen anımıza. Ama ne sen bensin, ne de ben sen. Bunu anlamak gerek, her yalın halden önce. Öyle olmasa, aynı kişil..
Her ne kadar kış kendini hissettirmeye çalışsa da ısrarla direniyor sonbahar, yapraklarını teslim etmemek için ağır esen rüzgârlara. Beklenen ay geldi çattı ve Kasımdan sonra daha bir kesinleşti yerin..