Daha ilkokulu bile bitirmemiştim ama babam bana; "doktor" diye seslenmeye başlamıştı. Yirmi üç yıllık doktorum, hiç kimse bana onun gibi "doktor" demedi. Onu derin mavilere yolladığımız o yirmi beş oc..
Sevdiği adamın kollarından sıyrılıp yüzüne baktı kadın, sevgisinin izlerini arar gibi. “Mavi-yeşil bir şey, mavi bir telaş var yüzünde.” diyordu adama, adam; “Telaşı at mavi kalsın sadece.” dedi. Ada ..
“İzmir’de bir cumartesi keyfi desem…” diye başlık attığım güncemde (21/ Nisan / 07 Cumartesi): “Martı… İnciraltı’ndaki öğrenci yurdunu geçip ileriye gidiyorsunuz, belediye otobüslerinin son durağından..
"SEVİYORUM SENİ Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi Geceleyin ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi Ağır posta paketini neyin nesi belirsiz te..
Öğlenin dar vaktinde, telaşla ocağı yakıp, akşamdan kalan yemeğin olduğu küçük tencereyi üzerine yerleştirdim. Bir yandan da radyoyu açtım, "Beni yak, kendini yak, her şeyi yak/ Bir kıvılcım yeter ben..
Hayatta üç şey dileseydiniz sonra da istemeden de olsa derin bir uykuya dalsaydınız ve... Benim için “Hayatta olmasını dileyeceğim üç şeyden biri film izlemek olurdu.” dersem yalan olur. Ama yine de..
Benim yaşımdaki kadınlarımız, eminim herhangi bir Türk filminde, esas kadının hamile olduğu haberini, esas adama söyleyiş sahnesini izleyip mutlu olmuşlardır. Benim aklımda özellikle Fatma Girik’li ol..
Aynı keyfi; aynı mekanda ama farklı bir arkadaşımla ikinci yaşayışım. İlkinde yazıp İzmir severlere bu keyfi bulaştırmak hiç içimden gelmedi. Yoo, kendime sakladığımdan değil, içime sinmemişti. Herkes..
İnsanın evinde, büyük bir kitaplık koyacak yer yoksa ve biraz da benim gibi düzen meraklısı ise, okuduğu kitapları mecburen bir yerlere yerleştirir. Onları görmemeyi göze almıştır. Ama birkaç şiir kit..
O bir deniz O bir gökyüzü O bir sonsuzluk O bir özgürlük O bir mutluluk O’na bir renk demek "anlamsızlık" olur Ama o bir anlamsızlık da. Bir gün kız kardeşimle; Ümit..