Bu sabaha uyandığımda, hani mevsim dönümlerinde ne giysem diye kararsız kalırsınız ya, öyle bir hava vardı şehrimde. Kış mı bahar mı derken, "ne kadar kapatırsan kapat ardın sıra ben varım" diyordu bu..
Bir yaz kampında bir araya gelen çocuklarımız ve Yunan; komşu çocukları.. Boyunun kısalığı nedeniyle “Mikro” denilen Hüseyin. Tekerlekli sandalyelerdeki bir grup çocuk ve Mahalleye gele..
Baktım ilgilenmeye niyetleri yok, ortalıkta dolaşıp duran kızlardan birine sordum ki az önce önünden geçmişim!.. Bir tanesi tam da onun tarif ettiği gibiydi. Bu yüzden hemen telefona sarıldım. ..
Aklıma koymuştum bu şehre gelmeyi ve düşündüğümden çok daha önce geldim. Yeni bir ev, yeni bir iş yeri ve bir evlatla çok da kolay olmadı yaşam. Kimseyi tanımayınca, komşuya çocuk bırakılan ahbaplıkla..
Arife günü öğleden sonrası resmi tatildi. Erkenden yola çıkabileceğimizi düşünüyordum. Hele iş yerinden bir saat önce çıkınca, saat ikide yola çıkabileceğimize kesin gözüyle baktım. Erken çıktığımı sö..
Tartışılan bir gecenin sonunda, kadın her zamanki gibi yatakta kocası olmasa da, sırtını dönüp yatmıştı. Öfkesini, kırgınlığını suskunluğuna hapsederek… Zaten yorgundu; gücü yoktu, bir de üzerine anla..
Siz hiç her gün önünden geçtiğiniz o pastanenin köşesinden dönerken, birden bire onunla göz göze gelip kalakaldınız mı?.. Sonra içten gülümsemesiyle, "merhaba" deyişine, şaşkın bir şekilde "merha..
Nesini sevmedim ki! Daha görmeden sevmiştim İzmir’i; aklımla… Görünce; yüreğimle de sevdim, bir de aklımı sevdim, İzmir’i sevdiğim için. Denizini sevdim önce; martıları, balıkları, yolcu taş..
Hani bazen evdeki hesap çarşıya uymaz ama uymayan her hesap da size dert olmaz ya işte böylesi dert olmayan bir uymazlığın ardından, size kalan gün sadece kendinizin olsun istersiniz. İstersiniz de..
“Eğer bir ‘…..’ varsa ya şimdi söyle ya da bir daha asla duymak istemiyorum.” dediğimde, o sadece bana bakıp katıla katıla güldü. Ben de güldüm ama aslında son derece ciddiydim. Nasıl ciddi olmam, bug..