Şimdi yazacaklarım...geçenlerde “The Scientist” dergisinde okuduklarım ve sonrasında düşündüklerimdir. 4 yaşındaki bu ikiz kızları ilk gördüğünüzde yaşıtlarından birazcık değişik olduklarını fark..
Film, meydana getirdikleri virüsle kansere çare bulan bir doktorun tvde ki alçak gönüllü açıklamaları ile başlar. Onbinlerce insana uyguladıkları tedavi başarılı olmuş ve kanser tedavi edilmiştir. Fa..
Üç arkadaş oturmuş konuşuyorduk. Biz böyle bir araya gelince bir sürü değişik konulardan konuşuruz, kimi zaman bilim kurgu olur...kimi zaman aşk...kimi zaman bilim işleri. Ama bazen de sıradan şeylerd..
İnsan olmak nasıl bir şeydir acaba? Bir kuşun gözünden bakabilsek nasıl bir şey acaba hakikaten? Ya da karıncalar ezilmediği sürece farkındalar mıdır varlığımızdan?...Bilirler mi bizi? Anatomik..
“Herkesin uyanacağı bir son sabahı vardır hayatta.” demişti büyük babam yıllar önce. Tıpkı dediği gibi o da bir gün son sabahına uyanmış ve bu dünyadaki defterini kapatmıştı. Sonra aradan uzun yıl..
“Bir yaz akşamı...deniz kenarını düşündüm ve seninle şimdi odamda çalan şarkının eşliğinde dansetmeye başladığımızı hayal ettim. Belki biraz rüzgar da esiyordu...hatta belki saçlarımız uçuşuyordu ama ..
Bugün kaçtım. Havanın sıcaklığına aldırmadan koşmaya başladım. Oysa sabahleyin radyoda “Mümkünse dışarı çıkmayın. Vücut ısınızı gereksiz yere yükseltecek şeyler yapmayın, özellikle de öğle vakti” diye..
Eskiden ama çok eskiden yani biz çocukken...her şeyden mutlu olmasını bilirdik. Hayal gücümüz kocaman, hayatımız ise küçücüktü. Saf, temiz ve de galiba masumduk. Küçük şeylerle mutlu olmasını bi..
Ipod insanları, blog insanlari, alttan alan insanlar şeklinde çeşitli gözlemlerimi ve ilgili düşüncelerimi yazdığım bloglarım oldu...Şimdi de bir yenisi "telefon insanları". Eskiden telefonlar e..
Gözlerini kapayınca, gülümseyebildiğini söylemiştin. Oysa ben bunu bilmezdim hiç. Tüm istediğim demiş, sonra susmuştun. Oysa ben nasıl da merak etmiş ve sormamıştım. Bilirdim ilişmemi iste..