Ölüm ve işte son Vazgeçtim… Evet, her şeyden vazgeçtim… Garip bir boşluktayım şimdi… O, bensizliği seçince, her şey anlamını yitirdi… Anladım ki sevmek y..
Annesinin söylediği ilk söz: ”Oğlum yaşıyor mu?...” olmuştu. Hemen hastaneye koşmuştu haberi alır almaz. Şükür ki oğlu yaşıyordu. Henüz kendine gelmemişti ama yaşıyordu. Hastane odasındaki kapıda baba..
Doktoru ağır bir panik atak geçirdiğini söylemişti. ”Panik atak mı?” diye geçirdi içinden Deren. Daha önce gazetede, internette okumuş olduğu, ve televizyondaki bazı programlarda panik atakla ilgili..
Mesai saati bitiminde arkadaşları geçmiş olsun ziyaretine gelmişlerdi… Deren’i işyerinde kanlar içinde yerde gören ve hemen hastaneye yetiştiren Ilgaz bey de, yanında minik kızı Tuana ile birlikte ha..
Deren, uyandığında kendisini çok yorgun hissediyordu. Annesi, babası ve Rüzgar başucundaydılar… Rüyasını, hiç kimseyle paylaşmak istemiyordu.Doktoru, yanında hemşire ile odaya girdi. İki gün s..
‘’Mantık mı, duygu mu..’’ diye geçirdi içinden… Kendi içinde bir yolculuğa çıktı ve kendi içine yaptığı bu yolculuğu tüm yaşamı boyunca uygulamaya karar verdi. Önce kendine karşı dürüst olacaktı. Çal..
Hastaneden taburcu olduktan sonra, huzur bulduğu evine döndü, odasında dinlenmeye çekildi. Derin bir ohh çekti Deren… Sonunda rahatladığı sığınağına geri dönmüştü.. Annesi ve babası rahat etmesi içi..
Pazar günü geldiğinde, annesi biraz endişeli gönderdi Deren’i balığa.Sait Murat bey, Deren’i almaya geldiğinde, sanki hala çocukmuş gibi Deren’e dikkat etmesini söyledi.Sait Murat bey hafif bir tebess..
Denize açıldıkları vakit hava kapalıydı.”Fırtına kopabilir..”, diye düşündü Deren. Ama içinde herhangi bir korku yoktu iyi yüzme bilmediği halde..’’En fazla kopan fırtınada sandal alabora olur, ben ..
Hava da tıpkı Deren gibi kararsızdı. Gri bulutlar, güneşin batışını görmesini engelliyordu. Yüreğindeki bulutlar ise, ruhunun, ışığı görmesini engelliyordu. Gerçekten yaşamaya nasıl başlayacağını d..