“Zamanın Elinden Tutmak” adlı kitabı, edindiğim 1984’ten beri; hiç uyumadan hep tekrar ettiğim Nebî Hazrî’nin şiirini, sizinle paylaşma sözümü yerine getiriyorum, bugün. Bu arada 84-85-86-87-88 yıl..
Ne zaman mavi sulara atladı Kaç kulaç yüzdü açık denizde Neydi içindeki, nerde sakladı Ne vardı, o yumuk ellerinde? ............................... Elleri suların yakamoz..
Sevgi tuğlanı kardığında Harcında alın teri vardı Duvarlarını ördü umut Mert ustalar seni sardı ..................... Tam yerinde sesi duydun Nehrin yatağına doldun ..
Bitti diyorum başla diyorsun Başla diyorum bakma diyorsun Bakmak diyorum gir diyorsun Bulmak diyorum kor diyorsun Bilmek diyorum zor diyorsun Varmak diyorum yol diyorsun ..
Babam; Afacan bir çocukken Kocaman bir yürekle Kocaman kafa taşımış Her an… Aklı henüz babalıkta Değilken Akıllıymış ama… Aklı henüz aklında da Takılı deği..
İlk kez gördüğümde onu Elleri kaldı aklımda Ezelden ebede giden Bitmeyen bir yolmuş eller İlk kez işittiğimde onu Sözleri kaldı aklımda Yürekten yüreğe coşan Dinm..
Gemi masalları dinledim ben Küçücük bir çocukken Annem anlatırdı “pupa yelken” Uçardım hayallerin denizinde… “Siz masal dinler misiniz? Siz çocuk tanır mısınız? Siz ha..
Duydum: Avucumda Çoban Yıldızım Elimi açsam, Işığı hayata patlayacak, Biliyorum! O, evrenime yayılınca Yüreğim Samanyolu olacak. .. Biliyorum, biliyorum ..
Duydun mu? Bir ses ki, Evrene süzüldüğüm ışıkla Aynı zamanda. Yıldızımdan şerha şerha Dökülen, Yüreğimin karanlıklarını yırta yırta Gelen, O ana kadar hiç..
Duy Beni!.. Ufkumda güneşi görüyorum. O, öyle bir güneş ki, Güneşi bu anına kadar Hiç öğrenmemiş yüreğim Doğan sabahını bildi… .. O sabah, Duyduğum sesiml..