Etekleri de zil çalıyor Koca Ağrı Dağı’nın… Kafası da dumanlı maviliklerin Kaymak tadında Afyon’uyla… Allı pullu kuzuları da meleşirmiş Mırra tadında Urfa’nın… Keklikler..
Kara bulutlar ki; Birbirlerini bulabilme Erdemini gösteriyorlar Bu koca maviliklerde; Ve de çarpışıp çarpışıp Birkaç damla Verebiliyorlar yeryüzüne Peki ya siz g..
Senin güzelliğin hangi dil? Tutsa annem elimden Sürükleyip canevimden Eti senin kemiği de benim Teslim etse mektep muallimine Güzün dersten kaçsam Hadi neyse d..
Sen o; Bu satırlara sığmayan Derinliğinle bakıyorsun içime içime Peki buna sebep Bir içim gözlerin mi? Dudaklarından dökülen Kansız zaferlerse Benim demi..
Sözünde yoksa bir gram özün Yar gönlüne göz koymayacaksın Üflemeye yoksa nefesin Can altına köz koymayacaksın Uğruna baş koyamıyorsan Yar yoluna taş koymayacaksın
Sevgilim beni; Anamın Babamı Merak ettiği kadar Merak etme Yüreğin dayanmaz Sevgilim seni; Yazsam durmadan yazsam Yatık sekizler yapsam Bütün sayfa..
Ne vakit Saçlarının karası gibi Ayaz bir gecenin sabahında Tutuşmak Belki en umut verici Hadise olurdu rüyalarımda... ..
Bir kadın Cambaz olduğumu söylerdi bana Bilmezdi ki Vakti kızılında sabahın Kara saçlarında Yürüyemeyen bir aptaldım Gidivermeye çalışırken Dolaşırdı elim ayağ..
Soyunursan bilinmezliğe Bir günahtan Üryan üryan Sanma sakın kendini Sıradan sıradan Bir o yandan gelsen Ve de her defasında Bir kısrağın Gün görmemi..
Açsam avuçlarımı İçlerine dolabilecek misin Biraz nasırlılar ama Canın yanabilir Hiç yaran beren yoksa… Peki ya kulak asamayabile..