Taktım yine kulaklıklarımı. Açtım müziği... Son ses. İçimi acıtacak, beni ağlatacak, güçsüzleştirecek ama bir o kadar da rahatlatacak bir şarkı. Mavi patiklerim ayaklar..
Uzun zaman oldu... Elimde, kaynamış suyun içine bırakmak üzere olduğum bir çay poşeti var. Suyun fokurdayışını duyuyorum. Fakat ne uzanıyorum suyu almak için ne de altını kapatıyorum ocağın..
Dostum çok eğlencelidir. Oyun oynamayı çok sever. Ve çok zekidir. Hatta dünyanın en zeki canlılarından biridir. Dostum, aklımdan geçenleri okuyabilir. Hayır, şaka yapmıyorum... Dostum yelke..
Hiçbir şey hissetmiyorum... Belki de hissedemiyorum... Bilmiyorum... Kafamı kaldırıyorum yavaşça. Yukarıya, en tepeye, en uzağa bakmak istiyorum. Gökyüzünde görebildiğim, görebileceğim en u..
Bazı zamanlar, hiçbir şey yapasım gelmiyor. Oturduğum yerden kalkmaya, yürümeye, konuşmaya ve hatta yemek yemeye bile eriniyorum. Ne zaman düzeleceğim diyorum, kendime. Cevap yok. Ne dudaklarım ara..
Korkuyorum... Neden diye sormayın, bilmiyorum.. Zifiri karanlık bir odada, iki nefes var sadece. Biri alırken diğeri ve..
Bu gece yıldızlar görünmüyor... Her yer kapkara, zifiri karanlık. Yıldızlar oradadır belki, fakat saklanmışlardır kırık beyaz, kesik kesik bulutların ardına. İzliyorlardır beni, seni, bizi... Veyah..