ahh…….. bir yanda sevdam tutuşuyorken diğer yanımda da insanlığım cayır cayır yanıyor söyleyin a dostlar bu nasıl bir yanmaktır önce düşlerimi yatırıyorum kokunu y..
İzmir’im İlk göz ağrım ben hep seni bilir hep senin şerefine sana içer hep seni çekerdim ciğerime… kuraklığıma damlarken son cemre çok ça g..
aklım küle savurduğum nefeste sınır umudum külden gebe kalacak ateşin rahmi yanayım mı kanayım mı bilemedim güne değildir telaşım..
eyy sevgili bu aralar yine yokluğuna geceleri emziren virane bir şehrin arka sokağı gibiyim her ne kadar toprak koksa da nefesim her ne kadar tarayamasam da ay ışığına sevd..
heykeller yaptım suyundan denizin sabır eleyip topraklarıma yaşlarımdan tuz ektim kıyamet biçtim gel-git aklımın sınırsızlığına ne renk kardeşliğini anlatabildim bilyelerimd..
Çocuktuk, Melektik, İnsandık. Rengarenk boyalı onurlu bir mahallemiz vardı. Ayaklarımız toprağa toprak ta bizi bağrına basardı Ormanlar solurduk minik ciğ..
der ki şair “deniz olmalı tüm kadınlar” * der ki şiir “kadın gibi dalgalanacaksa kadın gibi süt limanlaşacaksa ve kadın gibi öpecekse mavi hay hay”
hangi sınırın öncesi yaşamaktı ki sonrası ölüm olsun nefes almak ile almamak arası ince bir çizgidir toprağın teni sokak sokak sövmenin bir dili var coğrafyasız sevmenin d..
griyi sallasam ellisi geceyi sallasam bellisidir en incesinden düşlerim kim demiş ki siyahın yüz tonu olmaz diye… * elbet bir sevgili isterdim en kırmızısınd..
şiirin hikayesi evet temizlik imandan gelir ruhen de bedenen de yıkanmak paklanmak gerekir ruhen dediysem beyin yıkamak ve yıkatılmasına izin vermekten bahsetmedim