İstisnasız tanıdığım herkes, hayatının ne kadar da monoton olduğundan, aman da mutlaka bir değişiklik gerektiğinden, evlilikten, bekârlıktan, işinden, işsizlikten, yazdan, kıştan, farenin kılından,..
"Bir daha bu evde duvara çivi bile çakacak olsan bana önceden haber ver ki basıp gideyim, hem sen rahat et, hem de ben." "Söylenmeyi bırakıp, şu merdiveni de sallamaz mısın lütfen, yüksekte..
Geçen gün gazetelerde asparagas gibi görünen bir haber vardı, Almanya'da bir kadın, polisi arayıp, kendisiyle sevişmediği için kocasını şikayet etmiş. Haberin veriliş biçimi de en az kendisi kadar ..
Yeni evlenenlere „Bir yastıkta kocayın“ derler ya hep, çocukken anlayamazdım ne demek istediklerini. Evlilik, karı, koca tamamdı, ama „kocamak“ neydi peki? Sonra „Bir yastığa baş koymak“? Bir yastı..
“Ev işi yapmak için hayat çok kısa” (Helga von Göttingen, M.S. 2006, bir Türk ev hanımı tarafından evire çevire dövülmeden az önce) Anneciğimin kulakları çınlasın, onun standartlarına..
Kadınlarla erkekler eşit midir gerçekten? Mümkün müdür böyle birşey? Bence değildir. Sevgili hemcinslerim, öyle hemen celâllenmenize hiç gerek yok. Burada ne seçme ve seçilm..
Yurdum insanının, bundan bir ay öncesine kadar varlığından bile haberdar olmadığı bir İtalyan sanatçı, cennetin bu dünyadaki tezahürü Gebze’de tecavüze uğrayıp, öldürüldü. Ardından ağıtlar ..
Şalom sevgili günlük, bu satırları yazarken mütemadiyen su içiyorum. Orta Doğu'nun ortasında hava acaip sıcak. Geleli çok olmadı ama güneş altında sokak sokak dolaşmaktan kurutulmuş patlıca..
Şalomun aleyküm, evsiz barksız dolaşmak bütün zamanımızı aldığından kelli, bir aydır ilk kez geçen Cuma akşamı denize girdik. Biz çiş sıcaklığındaki suda çimerken, kıyıdaki hemşehrilerimiz ..
Fark etmeden birilerinin ahını almış olmalıyım. O birileri de “Konduğun yerde kalamayasın, kıçın yer görmeye, evin barkın, yerin yurdun olmaya” diye ilenmiş herhalde. Taşınmak rezil bir iş...