Açıklama : Mustafa Karataş[1] Şiiri yorumlayan : Buse BİLLOR[2] Hadi, Ege’nin incisi İzmir’e gidelim kısa bir süre için. Aylardan mart olsun, vakit de gece yarısı. Şaşılaca..
“biri ölüyordu ben ölüyordum yüzyılların diz kapaklarında” kulaklarımızdaydı yüzyılların korkunç çığlıkları mağaralara gömülüyordu umutlar gece..
Uzattım sana kollarımı Yönelttim aşka yollarımı Kimse anlamaz hallarımı Yaranı yarama sarayım seni * Çıkıp bir bilinmeze gideyim Aşksız bir yüreği nideyim ..
Kendilenmiş bir katsayıdır ramazanda akşam gecede kanlı bir kurşun gibi dolanır eşkıya tükenir ansızın yokuşları köylü tepelerin bir nebzecik o görkemli tahayyülü kansam
-Halim Yazıcı için- Yaşamın uç noktalarında Bir gölge gibi dolaşıyorsundur Demir kapılarda mühürlenmiş sözcükler Gelip oturmuştur yüreğine ayrılı..
Akkaya’nın doruğunda Dolunay Çoğullaşırken ormanımda Yenileniyorum hayata Hadi gel yanıma Bulutlarla kucaklaşmış saçların Kedi bakışlarında ..
Yeni bir yıl daha gelip dayandı kapıma Sorgulanmadı nedenleri eski acıların Çıkarım göklere kalbimde bilimin ışığı Tomurcuklanmış kiraz ağaçları geleceğe Pencereni..
Karanlığın ucundaki mumu Işıktan elleriyle büyütenler Kalbimin atlasını mehdi elleriyle dokuyanlar Yüreğimin ücra köşelerindeki kabelere Elleriyle nice sanemler kuranlar Kara di..
şiir bulaşıcıdır gülüm, içindeki her türlü yalnızlığın her türlü acının ve sevincin her türlü kederin söz bahçesinde arındığı, yunduğu ..
belki gökyüzü kararır bir gün gözlerimdeki bu mutlu ışık söner hep sevdanın saatinde gelirim sana yoksun yine bu evren çıkmazında ölüm döşeğ..