Bazen sevdiklerimize dokunamayız. Ya “Yasak”tırlar, ya da tabu. Ve çoğu kez günah! Yaşamak için geldiğimiz dünyada istediğimiz gibi yaşamamıza izin verilmez… Hep..
Birkaç gün sonra yeni bir yaşa giriyorum. “Ben ne ara bu kadar büyüdüm?” sorusuna bir yanıt ararken, içimdeki küçük kız hala büyüdüğümü, büyümenin hiç bitmeyeceğini fısıldıyor kulağıma. Yeni şeyler..
Ve yaz bitti. Ve yine sonbahar… Tuhaf bir melankoli sarıyor içimizi. İncecik bir sızı duyuyoruz, jilet kesiği gibi. Kırk katıra yüklemek isterken hüzünlerimizi,yüreğimizin payına kırk satı..
“An’ın isteklerini ‘geleceğin’ endişelerine kurban edenler mi daha mutlu yaşar, yoksa geleceğin acılarını kabul edecek kadar güçlü bir şekilde ‘an’ın isteğine sarılanlar mı?(…) Ve acaba k..
“ Her ömrün bir Eylül’ü vardır. Onca yaşadım, Şimdi bildim.”* Severim Eylül’ü Belki de içimde yıllardır yaşadığım Eylül’ler aşkınadır bu sevgi. Takvimlere takı..
“Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, Yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığ..
İçinde bir tutam sevginin olmadığı, hoyrat, anlamsız, tek düze bir yaşama neden tahammül ettiğimizi sorgulamaya başladığımızda başlar kaçışımız. İçimizde en diplere doğru, en kuytu, en karanlık kö..
Irvin Yalom, "Duygularımı içinde bulunduğum durumun uzağına taşıyamıyorum. Yeterince uzağa kaçamıyorum" der, Nietzsche Ağladığında. İnsanoğlu için mümkün müdür böyle bir şey? Duygularımız, içinde b..
Hiç kirlenmeden yaşayabilmemiz mümkün olabilse... Masumiyetimizi kaybetmeden, kendi yalanlarımıza inanmadan, hüzünler biriktirmeden. Canımızı yakan aşklardan uzak durabilsek, biri bize beyaz atlı ..
17 Temmuz 1798 de Paris Devrim Meydanında toplanan kalabalık az sonra yapılacak idamdan çok, idam edilecek kadını merak ettiklerinden toplanmıştı. İnsanların arasından zorla sıyrılıp geç..