Hayatın ortasında, Alışmışlığın noktasındayım, Gülmek yerine Hakaret yiyen yüzümAğlamaktan aşınan sözümVe hasretinden yağmur olup yağan gözüm.Sen üzülme Hiçbirşeyin Olm..
Olmasa bir iç çekiş yüreğinin derinliğinde, Yaşarmı insan alırmı nefes bedeni titrediğinde, Sen yaşamana bak içindeki güzelliklerle, Hayat budur, anlam budur, adım aklına geldiğinde...
Senin gözlerin benim bahtım karaydı, Artık sevmeyecektim senden başka hiç kimseyi, Çünkü umudum sanaydı, Gelecektim İstanbul'a, Küskün olduğum şehire, Seni benden alan viraneye,
Akşamın alacası bütün sevenlerin üzerine vururmuş ve tabiiki sabah güneşi de.Ya seveni olmayanlar, onlar...Gecenin karanlığında kaybolmak ve sıcacık güneşte üşümek ancak onlara mahsus..
Gözlerine bakıp kalmaktı tüm isteğim, Umudumu yüklediğim gözlerine, Yüreğim bir martının kanat çırpışı gibi, Bırakta sekil alsın ellerinde...Sevda adı uzak kalacak belkide, Ürperti..
Artık umudum yok, Ne senden ne beni sevdiğinden, Aslında sevenim çok ama, Senin gibisi de yok.Düşünsene gözlerim senin için ağlamayacak, Kollarım senin hayalini sarmayacak, Saç..
Ne kadar daha yolum var, ne kadar daha giderim bimiyorum ama umutsuzluk olsada zaman zaman içimde yenmesini bildim. Hatta kendimi tanıyamaz olduğum anlar bile oldu, işte o zaman çok hata yapmışımdır..
Şimdi dokunan ellerin Saçının bir teli olmalı yanımdaYoksa gece geçmez sabah olmaz bana Yanan yüreğimin koru işte burada Sevdanı çeker gönlüm ama sensizliği aslaGönlümdedir gözleri..
Merhametin ayaklar altına alındığı günümüzde eskiye özenerek birşeyleri yaşamak ve yaşatmanın peşindeyiz. Aslında herkes biliyor ki gün geçtikten sonra ertesi günün bizim için daha katlanılması zor ol..
Yaşam uzun yolculukların en kısa olanı, bir başlangıcı ve bitişi olanı, bunu kimsenin bilmediği, yarım yamalak birşeyler yaşadığı hatta bazen sadece nefes aldığı bir yer...Çoğumuzun başrol sahn..