Gündönümündeyim gözlerinin. Saklı tuttuğum bakışlarım, Ve saklandığım kuytumda Sırtüstü düşerim ellerine. Silinebilir mısralar şairiyim, Silinebilir yarınlar yaşarım..
Islak kaldırımlarında yürüdüm Sensizliğin, Ellerimde ellerin, Gözlerimde gözlerin, Çakırkeyif zamanın eşliğinde… Martı sesleri sonra… Bir vapurun ardına takıldı dü..
Kırmızı kanatlı orospuyum, Kırmızı ve kanatlı geleceğim, Korunmasız Ama korkusuz. Sulu şakalara güleceğim, Süs bitkileri alacağım çiçekçiden, Şehrin dör..
Gece zehirler tenimiDudakların değdiğinden beri, Saatler susar, Susar sensizliğim, Bilirsin. Karşı kıyıya vurur aksin, Aksine dalgalanır deniz, Savrulmuşluğum vurur yüzüme..
Kaç zaman oldu seni yitireli, Çetelesini tutmadım. Baktığım aynamda Eski bir yüz... Gülsem Gözbebeklerim yalanlar, Ağlasam İstanbul üşür. Sobelenirim yine sen..
Bir seni daha yok ettim içimde, İçimde kan kokusu. Çeyrek asrı geçti ömrüm, İstanbul’da. Yarım kalmış şehirler Ve yarım kalmış şiirler edindim, Ağlamayı da öğrendim, <..
biliyorummahkum ettim seni yalnızlığımaseyirci kaldımhep sustumhaykırışların eşlik etti gecemeben sustumey yalnızlığımın esiriey hüzün kokan yanımşimdi bir yıldız tuttu..
Eskiden kara trenler vardı. Vagon vagon umutları, sevdaları, hüzünleri ve intiharları taşıyan… Ve tren garları… Aynı gar ne çok anlamları barındırırdı bağrında. Aynı gardan ve aynı saate hareket ede..
Baharın bütün renklerini arza sunduğu bir bahar sabahı Feza gözlerini açtı sabaha. Mahmur gözlerinde sabahın sedası kol geziyordu. Uyandığı her sabaha merhaba diyordu. Merhaba yeni gün, merhaba yenid..
Sırt sırta vermiş duvarları kentinevlerinde hüzün pembesi sarhoşluklarsokak aralarına hapsolmuş yağmurlarhiç yaşanmamış zamanhatıralar kimliksizşimdi bir mey havası raks edergö..