Geçtiğimiz yıllar da Anıtkabir Özel Defterlerinden 1995 yılının belli bir dönemini kapsayan bir kitap iş arkadaşım tarafından hediye edildi. Arkadaşlar bu defteri okusa okusa Başak hanım okur demişler..
Çocuk gelişiminde, siddete yol açtığını düşündüm silah’ın hiç bir halini sevmediğim gibi oyuncak halini de sevmiyorum. Ebeveyn olarak, bazen karşı koyamadığımızdan, bazen çocuğun ağlamasına kıyamad..
Cam ekran olmuş meğerse hayatım. Bu ekrandan merhaba demesem ya da bir aktif durum bildirmesem yapamıyorum. Belki de yazmadan ve en önemlisi paylaşmadan duramıyorum dur. Azı karar, fazlası zarar demi..
Ürkek bakıyor nedense gözlerin... Gözlerindeki ürkeklik olmadan, küçük bir göz kırpış olmak isterdim. İsterdim ki o göz kırpıştaki kirpiklerin arasına takılan göz çapağın olurken, bir köşede se..
Bir kasaba minibüse binsem de alsam gitsem başımı. Çakıl taşı yollarda tıngır mıngır ilerlesem bir bilinmezliğime doğru. Yalansız, dolansız olsam. Kimsesiz, sadece ben ve yaralı yüreğimle düşsem yol..
Küçük bir biber tanesi var şimdi avuçlarımda. Kalbi henüz atmaya başladı sanırım. Gelişide, kendide pek sessiz nedense. Daha henüz ters düz etmedi çünkü beni. Geldi ve düştü yüreğ..
Domates, domates... Ay pardon ya çorap, çorap demem gerekiyordu. Tabi biz öyle yapmadık. Bizim Nero'nun bana ve ablama aşılamaya çalıştığı pazar maceralarından bahsetmek istiyorum. Nero kim diy..
Kaybolbak isersin ya hani, hiç bilmediğin bir yerde, Rastlamak istemezsin ya hani tanıdık hiç bir yüze, Durup düşünmek istezmesin. Koşmak hep uzaklara nefessiz kalıncaya dek, koşmak..
Yıllar önce annesinin karnında, mini mini minnacık bir bebek varmış. Ailenin son çocuğu olacak bu bebek aynı zamanda da kazan dibiymiş. Kazan dibi ama gerçekten öyleymiş. Kara, kuru bir bebekmiş. Ai..
Hayatımızdaki neyselerin ne kadar önemli olduğunu düşündünüz mü hiç?Alışılagelmiş bir alışkanlık mıdır? Tartışmaların tırmanma noktasındaki es’dir neyse...Bazen dinlenme molası, bazen ark..