Dağbaşlarına sevdalanmıştım ben senin sularında yüzümü yıkadığım ırmaklarına gölgene sığınmıştım yaslanmıştım gövdenin koynuna Ben dört mevsim sendim her mevsim seni sevdi..
Sonbahar...yapraklar mavi.İçimde bir yürek yarası;hissediyorum epey derinde, sancısı mavi.Yara, bere doluruhum, bedenim...Kanları mavi.Bir kalem alırım..
Özgür bir güvercin gibikanat çırpmaya çalıştım, yitik bir hayatın gökyüzünde.Çarptım her yanımı...Yaralandım, kanadım...Kırıldı kanatlarım.Bir öpüş yeterdisıcak bir gülüş ..
Bağırıyorum yüreğimin en acıyan yerinden. Durmadan kanıyorum. Ellerim küçük geliyor, saklayamıyorum kan damlayan gözlerimi. Kan revan içindeyim... Kırık camlar yutuyorum her yenilgide, acımak n..
Upuzun bir yol...Başındasın, belki sonunda.Gidiyorsun...Aldırmadan "gitme"leregidiyorsun...Susuyorum...Bilmiyorsun öldüğümü.Ömrüm;dilinin ucunda, titriyor şimdi..
Zifir karanlıklar bilirim ben, sonsuz uçurumlar... Dipsiz kuyular, çırpındıkça iyice battığın çamurlar. Kahır yüklü hayatlar... Derin yaralar bilirim ve, kabuk bağlamayan... Sızım sızım sızlam..
Arkadaş değil, kardeş...Sadece bunu demem özetleyebilir onu ne kadar sevdiğimi. Çok az insanı sever, çok az insanı bulundururum hayatımda. Bu yüzden bazı zamanlar oldukça yalnız hissederim kendi..
Dünyada pek kalmadı artık gerçekten barış için barış isteyen insanlar.En güzel duygulardan olan; sevgiyi, barışı bile pis çıkarlarına ait ettiler. Kardeşi kardeşine düşman ettiler. Yıktılar v..
Çözülmekte içim...Tüm düğümlerim yok oluyor.Bendim düne dek, çözülmez düğümlerlebinbir kez düğümlenen...Şİmdi güçsüz kalan, pamuk ipliği olan, yine ben.....
Şimdi saat sensizliği vurmakta. Harabe evin yıkık dökük duvarında kalan bir kaç nesneden biri olan saate bakıyorum. Acılarım artıyor. Zaman geçmek bilmiyor. Beş dakika önce de bakmıştım; sensizlikti. ..