Bu gün elimi çenemin altına koyup, şöyle bir düşündüm… Ülke için gerçekten çalışmış, halkın gönlünde taht kurmuş en çok anımsanması gereken kişiler kimlerdir diye… Tabiî ki aklıma birçok değerli kiş..
Her tarafımız baştan aşağı Eylül olmuş artık.. Gözlerimiz eylül eylül bakıyor... Sesimiz Eylül tonunda... Saçlarımız Eylüle dönmüş... Ellerimizde..
Türkiye’min güzel doğasında yaşayan güzel insanlarım; Önümüzde hepimizin geleceğini etkileyecek ve dönülmez yollara adım atacağımız bir referandum süreci var. Sakın bunu kimse küçümsemesin. Bakın dili..
Yaşadığımız topluma bakıp da bazı şeylere kim "off" çekmiyorki? Kimin içi acımıyor ki... Mesela "eğitim" sistemimizi düşünelim; Nasıl bir eğitim sistemimiz var böyle...
Yanlarından geçen iki kişi fısıldaşarak; —Kadın çok güzel ama adam da bir o kadar çirkin… Nasıl evlenmişler hayret! Kadın bu sözleri duyunca gülümsedi… Toplumun önyargılarına karşı olduğuna ..
SAYIN NİMET ÇUBUKÇU’YA… Bu günkü yazımı bana gelen şikâyetlerden birine ayırdım arkadaşlar. Çünkü sorunları bir yerlerde katlanıp içlerinde isyanı oluşturuyor. Hepsine hak veriyorum. Bakı..
Bir atasözümüz vardır; “Yakından atılan taş baş yarar” diye… O kadar doğrudur ki; Çünkü mesafe yakındır ve hasarı da çok olur. Acıtır canımızı... Aklınıza hemen hani şu bildiğimiz taş parçalar..
BU KADININ AMACI NE? Geçenlerde bir kadın çıktı “çok eşlilik yasal olsun “dedi. Ve konuşmasını şöyle sürdürdü; “Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zor..
İnsanoğlu hem çok güçlü hemde çok zayıftır aslında... Bir çok kişinin taktığı maskelerden sebep gerçek kişiliğini unutan öyle çok insanlar vardır ki... En çok da iş dünyasında çoktur sanırım. İçini..
Şöyle bir sağıma soluma bakıyorumda, ne kadar çok eleştirmeyi seven bir milletiz. Konuyu anlasak da anlamasak da pat diye yapıştırıyouz elkeştiriyi... Ağzı olan konuşuyor hesabı, insanlar..