benden önce söylenmiş bütün sözler turkuvaz... tablette kokluyorum ateşte yanıp yekzeban kaylule dalmış karanfili ne varsa hanuman pamuk ipliğinde revan yiten kirmene ..
hep bi örnek marazlı çocukların karınlarında taşıdıkları gibi ateşi aynı öyle taşıdım bu canı kabardı yüreciğim bazı akşam başımı kanatlarımın altına gömüp ..
vakit dardı ondan kestim uykularımı gecenin bi yerinden söktüm teyel diye yıldızları sığdım elimin akıyla kendi küçük varsıllığ..
ne renkti seçemedim gece yanık mı yanık bir of sesiydi çoğaldı acıdı yavru kuş yarım kanat demek titriyordu demek ceylangöz bakıyordu dağlar arasına ..
bir kuş uçabilirdi dedim bu havalarda o kadar da boran değil ciğerlerim bayram etsin bahar geldi yırtıla yırtıla domurdu iğdenin dalları özünden neler geçti ..
Olsa olsa Kendini sahile vurmuş balık olur senden Deyip Kestirip attı Bir defa da Yüzdüğüm onca tuzlu suyu… Bütün yosunlar dostum du dedim Antika batıklarda… Y..
saat buçuklarda olmalı ay'da yarım yazmasam yarım kalacak kendimle konuşmalarım. bu geceyi yine nereye koydum bilemiyorum çoğaltılması gereken binlerce..
neremdi bilemedim ne renkti bilemedim açtı sol yanımda domur domur belki kızıl çokça mor... üveyikler yuva yapardı en tenha yerimde en tenha yerimde küçü..
Beni her sabah Bilmediğim bir şehrin teras katından Akşam güneşini anlamaya zorlayan ne… Öznesi uzakçıl çocuk Sen dalarken gündüz vakti Gece diye uykuya İpek tozları dağı..
Bana bir şey söyle tam olsun gerçekten bir şey söyle kıyısındayım bulanık suyun… Merhaba de mesela… Köyden ince şehirden keskin… İki yıldız bir de dere bi..