Vadedilmiş topraklar kadar kutsal, Heron'un kehanetleri kadar masal, Protesto edilecek kadar yasal, Bir kalem geçilemeyecek kadar mufassal, Mutluluğun göreceliği kadar kuramsal..
Parçalı bulutluyum bu gün. Ne barikatlar aşarım bilsen, Aksam gönlüne... Ha yağdım... Ha yağacam... Yerle yeksan olacam sevdan üstüne. Maskesi yok şimdi, Her hüzün..
Benden daha hızlı duruyor, Trenin penceresinden bakarken ağaçlar...Ben daha hızlı gidiyorum, Kaçamıyor kuşlar...Leyleği havada görüyorum, Bitmiyor yollar.....
Söndürmeden Yalnızlığı Geceye Koyu kızıl Saçlarından Savruldu Rüzgarla… En son Aklında Kalan… Hanımeli Kokusuydu… Tatmadı Bir da..
Gülleri güllüklerince yaşatmadılar Saksılar bir dünya değildi elbet Ve sular deniz… Çabuk Diyordu… Puslu gecenin yıldızları gibi Bir görünüp bir kaybolan Tutam..
Ve salkım söğüdün gölgesinde, Düş kurmaya alışkın gözlerim... Bir duvar resmiydim çok yıllar önce, Siyah bir avcı elinde gergin bir yay, Sapladığı ok böğrümde kaldı... Kanı..
dağlaryalnızlıkovalar sonsuzluktopraknihayetti... tıfıldı...ilk fırtınadatakati kesilecek kadar.içinimesken tutmuşkarıncalarlakara bir<..
Bir kere inlememiştir, Sinesini delerken taş ustası. Hiç bir ah onun ki kadar, Savrulmamıştır diyar diyar. Nasıl bir aşktır ki buDavudi lebbeyk softası, Bir ahı zul saymıştır..
bi kaç kırlangıç üç beş bulutla bastırılmış açlığım vardı üstelik dalında ballandıkça incir yükselip duruyordu duvarlar ılık bi ikindi vaktiydi ayakucunda büyüyordu akşa..
Bir elimi derin boşluğuna daldırdım geçmişin Rengini sakallarına vermiş bir aktı… Sarp bir kesik gibi dizinde yırtık Ara ara gülüşleri seraptı… Uzun yol havaları çaldı..