siyah ve hüzünlü kadınlar gibi geçiyor ömürüstümüzden; anlamını ıslatamadığım yağmurlarlasevdiklerimin mezarlarına çiçek açtırıp. şimdi o damermerlerin üstüne yazılangarip rakaml..
uyuyan bir kentin silüetinde gülüşünü parıldar gördüm dudaklarında sokak lambaları vardı umutsuzluk çay bardağı gibi belimi incelttiğinde kavramak için çaresizliğimi..
Şemsiyenin üstünde kalmasın diye yağmurun sesi! bilmiyordum yolu adresi sorduklarım gibi artık rahatsız ediyor çantasız yolculuklar cebimde dönüş bileti taşır bir duygu g..
Aklın yalnızlığından çıktım dışarı, kağıdın üstündeydim önce şimdi elektronik bir cehennemin göbeğinde. sus demek geldi aklıma bu susmaya! ellerim..
yağmurda şemsiyesiz kal sen kalbimde kansız telgraflarında telsiz kal mırıldandığında notasız gün doğunca ışıksız konuşunca dudaksız anlamadın mı hal..
/ben bir aşkın hata payıy(d)ım.../ hata payı doğru zamandadoğru yerdeydimsen yanlış kişiydin (?) o zamano yerbana seslenirkenbilmediği bir isim gibi adımı; ömrü..
saatsiz bir karanlıktan ışıksız geldi aşk /korktum/ beyazına kan işledi gözlerim /tuttum/gecenin suratına;bıçak gibi bir gül çektim şubat 2010..
asıl sen üşüyorsun gözümün içine bakıyordun haylaz bir şeyler kıvranıyorken ömrümün iliklerinde gecenin elini uzattığı yıldız oluyordun /yıldızlar, gecenin..
sözcük bilgisi bazı sözcükleri geç öğreniyor insan "bitmek" mesela bittikten sonra... zamanında öğrenilmiş sözcük yok gamze de; gülmeyi unutunca gökyüzünde "kuş" sözc..
ay (ı) raç ayrılığı mı çağrıştırır yoksa kaldığın yeri mi gösterir yeniden başlamak için? nisan 2003..