Yaz günü, evdeyim. Önce uzaklardan gelen hafif bir melodi çalındı kulağıma. Tanıdığım bir melodi sanki… Giderek yaklaşıyor ve yükseliyor ses… A, biri akordeon çalıyor! Merak edip pencereye koşuyoru..
Şu gençler bir alem, hayranım onlara; akıllarının kıvraklığına, görüşlerinin yerindeliğine, hayallerinin uçuculuğuna... Güvenleri ve güvensizliklerine, eksiklerini kabullenmedeki isteksizliklerine ..
Bu, ben değilim!!. : Elimde cin- tonik bardağı, fonda Goran Karan'ın bir şarkısı çalarken son okuduğum kitabın son sayfalarını çeviriyorum!?...' Beni tanıyanlar, müzik dinleyerek kitap oku..
" Siz Ayda mısınız?" dedim heyecanla. Büyük bir marketin et reyonundaki iki müşteriden biri bizdik, diğeri O... Eski semtimizdeki büyük markete et almaya gittik, babam, annem ve ben.. Babam..
Ağlıyorum! Gözyaşlarım utandırıyor beni ama engellemem imkansız! Bir iki siliyorum, bakıyorum dikkati çekecek, bırakıyorum özgürce aksınlar, ard arda yanaklarıma iniyorlar. Burnum akıyor kahretsin,..
Hayat ne garip! Şu yaşına geliyorsun, bir de durup bakıyorsun ki, için hala çocuk… Bir olay oluyor, bir sevinç ya da acı yaşıyorsun; birilerine kırılıyor veya bir yanınla gururlanıyorsun; heyecanla..
Hastanenin önüne hava almaya çıkmış koruma görevlisinin yanına yaklaştım, doktorların öğlen tatilinin ne zaman bittiğini sordum. “Saat birbuçuk gibi yemekten gelirler. Siz bire on kala giriş yaptı..
Şaşkın ördeklere döndüm! Neye üzüleceğimi, neye isyan edeceğimi, neye kahredeceğimi şaşırdım. Önce gencecik çocuklar, terör belasına yok olup gitti. Tam ona ağlar, aileleriyle birli..
İşte yine döneceğim sapağı kaçırdım! Artık çok geç!... Samsun yoluna çıkmış oldum, ki; ancak İkea'nın önünden U dönüşü yaparsam şehre dönebilirim. Zamana mı acırsın, boş yere sarfedilen benzine mi;..
Son zamanlarda TRT-Türk'e takılmış durumdayım. Çok başarılı, ilginç belgeseller yayınlanıyor. Bunlardan birinde; eğitim veya iş koşullarının elverişsiz olması nedeniyle, zamanında Türkiye'den göç e..