Yıllar yılı yazdım. Bu yıl yazmayacaktım… Kesin kararlıydım. Ne var ki yazmak zorunda kaldım. Sait Faik’in dediği gibi: Yazmasam çıldıracaktım… Bu çocuklara, bu mini mini y..
Nelerden vazgeçtiğinizi biliyor musunuz? Evinizin başköşesine oturttunuz onu. Gün 24 saat onunla oluyor; onunla yatıyor onunla kalkıyorsunuz… Hısım, akraba, dost yok! Onlara kim zam..
Ankara, Ocak 2001 Yeni yılın sana ve çevrendeki insanlara mutluluklar getirmesi dileğiyle merhaba Recai... Bugünlerde nelerle uğraştığını bilmiyorum ama şu anda, sana yazarken aklıma gelen..
Şubat 2001, Ankara Mektuplarını alınca çok seviniyorum Recai... Sanki sen Anadolu’nun bir dağ köyünde yalnız biri; bense, ülkenin başkentinde, yığınlarca insanın içinde yalnız bir adamım...
Mart 2001, Ankara Recai Merhaba, Yağmur, çamur, kriz, kurban, insanlar... Son on beş günün özeti, en azından satırbaşları bu gibi geliyor bana... Ne garip değil mi, kriz patlıyor ve ül..
Ankara, Mart 2001 Merhaba Recai. Bahar günleri... Havalar ısındı... Doğa canlandı, her yan cıvıl cıvıl... İnsanlar bunun dışında. Nedense insanlar asık suratlı... Gülen biri..
Ankara, Nisan 2001 Mektubun gecikince olumsuz bir şey mi var diye epey endişelendim Recai... Mektup gelince, 9 Nisanda yazıldığını, 19 Nisanda postaya verildiğini gördüm. Demek ki konu il..
Ankara, Mayıs 2001Recai merhaba. Mektubunu alınca sevindim...Dün akşam posta kutumda iki zarf vardı...Biri bankadan gelmiş. Biri senden...Kredi kartı borcumun kaç para..
Ankara, Haziran 2001 Recai merhaba. Takvimlere göre sekiz gündür yaz mevsimini yaşıyoruz... Bugün yaz mevsiminin hissedildiği bir gün Ankara’da… Şaşırtıcı gelebilir ama ben ilkbahar me..
Ankara, Temmuz 2001 Recai Merhaba. Bir süredir Ankara dışındaydım. Bu yüzden yazamadım sana. Döndüğümde mektubunu alınca sevindim… Bugün 11 Temmuz 2001. Sıcak bir Ankara günü. Dün, Milli Eğitim Baka..