Her şeye, herkese yüklediğiniz anlamları çektiğinizde, elinizde kalanlardır asıl gerçeğiniz. Devleştirdiğiniz cüce duygular, tonlarca ağırlığı olduğunu sandığınız tüyden hafif varlıklar, gölgesi bü..
Silmek daha kolaydır yazmaktan, çizmekten.. Birinde yeniye yer açma, her şeyi unutma kolaycılığı, diğerinde her sözcüğü, her çizgiyi, her anlamı koruma isteği vardır. Silemeyenler bir tür yas tutar..
Anlamak teslimiyet bir bakıma... Sonrası...... Güzel anlatıcıların silahı sözcükler değil her zaman. Davranışlar... Teslimiyet anlatıcının koyduğu yeri kabullenmek, ne kadar acı olsa da... ..
İstasyon kaybolmuş, trenlere yeni rotalar çizilmiş, hatta rayların izleri bile belirsizleşmişken inatla sabah 8 trenini bekliyordum... En son yolcu olduğumu biliyor, kısa bir kapanış anonsunda ad..
+Beni özleyecek kadar yalnız değilsin.. -Seni özleyemeyecek kadar yalnızım... +Hep tenha bir yer arıyorum, bir sığınak... İçsesimi, kalbimin ritmini duyunca, iki nefes arasında canlanınca ka..
üç kere kilitledim üç kere açıldı boşluk üç kere dışım yalnız üç kere ikiz gölge... üç hakkım suda susuz üç bahar kurak yaz iki üçte üç uçurum üç ikide silgi yazmaz...
iki noktanın yan yana olmasından daha anlamlı mı sanıyorsunuz noktanın üstündeki göz? iki noktanın yan yana uzaklığı iki noktanın da üstünde.. yan yana olanda iki ses, iki ıslık ..
Üst-üste dizdiğimiz taşlardan, soluksuz birbiriyle bağımsız küçük kareler, dikdörtgenler oluşturduk... Kimine duvar dedik, kimine kapı, pencere... Uzaklık ve yakınlık kavramlarını kendi tekelimizde..
Güneşten her gün bir parça daha koparıp, kendi saraylarının üzerindeki gökyüzüne yapıştırıyorlar... Her koparılan büyük parça için çocuğun yastığının altına bir mum bırakıyorlar... Ve suskunluğun r..
Hikâyemize giren, emek verip, emek aldığımız her canlı bir anlamda öğretmenimizdir. Doğduğumuz andan itibaren, yaşamımızın tek öğrencisiyiz.. Sadece seçimlerimiz değil, seçtiklerimizin seçi..