Bir bulutun "yağsam mı?", "yansıtsam mı?" ikileminden doğan mürekkep lekesinin soyut izlerinde kimi masalını, kimi kabusunu görür. Yağmur yağar, leke silinir, masal biter, kabus kalır.. sonra..
Sonra ayrıntıları hatırlıyorsun.. Neden sonra? Ne`den sonra? Neden? Çıkrık dönüyor, ve her dönüşünde tam da aynı yerde, (bir turu tamamlama süresince alışmışken ezgiye) önce b..
Kalan olmak gidenlerin anılarının da sorumluluğunu taşımak gibi oldu hep. Bu eşyayı sahiplenmek değil, tam tersi boşluğu sahiplenmek; duvarların ya da atmosferin sardığı boşluğu... Birinin anlamsız..
Üst-üste dizdiğimiz taşlardan, soluksuz birbiriyle bağımsız küçük kareler, dikdörtgenler oluşturduk... Kimine duvar dedik, kimine kapı, pencere... Uzaklık ve yakınlık kavramlarını kendi tekelimizde..
çıplaklığı; ezilmişliğinden, sahipsizliğinden. bütün kumaşları örtseniz, yine de ışık sızdırır, kapanmaz yaraları… renksiz kartondan kesilmiş, çocuk bede..
üçe bölünmüş bir ekmek dilimiydi, yaşam... yağmur suyu kattıkça, çoğalıyordu mayası, sessizce birleşiyordu, sonra parmaklarım, huysuz bir çocuk gibi ..
Saksılarda rengârenk karanfiller olurdu. Çok sevdiği için mi bilmiyorum, yaprağını ekse çoğalırdı o güzel kokulu karanfiller. Bizler yuvadan uçunca karanfil de büyütmez oldu (bunu şimdi düşününce i..
Ahmet Erhan’ı ilk “Anne” şiiriyle tanıdım. Anneler gününde aldığım hediyenin içine iliştirmiştim. Sonra annem paketi açtığında şiiri alıp okurken ikimiz de gözyaşlarına boğulmuştuk. Şiir böyledir i..
Dikkat! Sevgili bulmak için son bir gününüz kaldı. Yeni birilerini bulamazsanız eski sevgililerinizden birine göz kırpın, şansınızı deneyin. Ne olursa olsun Ondört Şubat’ı sevgilisiz geçirmeyin! So..